Menü
Sadi Özgül
Sadi Özgül
Teknolojinin Bilinen ve Bilinmeyen Karanlık Yüzü
Ocak 28, 2025
Yazarın Tüm Yazıları

İslâm dini, insan hayatını düzenleyen derin bir sistem sunarken, teknolojinin bu sistem içindeki yeri ve etkileri de göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Günümüzde teknoloji, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak bu hızlı gelişim, sosyal ilişkilerden psikolojik sağlığa kadar birçok olumsuz sonucu da beraberinde getiriyor. Peki, bu karmaşık yapının içinde bizlere düşen görev nedir?

Teknolojinin bireyler üzerindeki etkileri, sosyal ilişkilerin zayıflaması ve psikolojik sağlık sorunları gibi çeşitli boyutlarda kendini gösteriyor. İnsanlar, sanal dünyada daha fazla zaman geçirirken, gerçek hayattaki bağları giderek zayıflıyor. Bu durum, yalnızlık hissini artırıyor ve bireylerin ruhsal sağlığını tehdit ediyor olması, teknolojiyi kullanırken topluma fayda sağlanmasını önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Nitekim Peygamber Efendimiz’in (sas) “İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır.” hadisi bu yönde nasihat niteliğindedir.

Aynı zamanda teknolojinin sunduğu imkanlar, bireylerin düşünce yapısını manipüle etme potansiyeline sahip. Toplumsal değerler, çıkarları olanların elinde yeniden şekillendirilirken, bireyler bu süreçte pasif birer izleyici haline gelebiliyor. Bizlere düşen görev, mevcut sistemin sınırlarını zorlayarak insanlığın geleceğini İslâmi perspektiften yeniden şekillendirmek için paradigmalarımızı sorgulamak ve revize etmektir.

Bu yazımızda, teknoloji konusunda bilinçli olmanın ve beraberinde getirdiği tedbirlerin önemine değineceğiz. Okuyuculara, karmaşık ilişkileri daha iyi anlama fırsatı sunarak, insanlığın karşılaştığı tehditleri ele alacağız. Bireylerin ve toplumların bu karmaşık yapıyı gerçek anlamda yeniden kavramalarına yardımcı olacak bir yol haritası sunmayı hedefliyoruz.

Bu bağlamda, teknoloji ve İslâm arasındaki ilişkiyi sorgulamak, sadece bireylerin değil, toplumların da geleceğini şekillendirecek bir adım olacaktır. Bu yolculukta, bilinçli bir yaklaşım benimsemek ve topluma fayda sağlamak, hepimizin sorumluluğudur. Unutmayalım ki insanlık olarak en büyük gücümüz, birbirimize olan bağlılığımız ve bu bağı güçlendirmek için atacağımız adımlardır.

Teknolojinin Toplum Üzerindeki Sosyal ve Psikolojik Olumsuz Etkileri

Günümüz dünyasında, çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumlar, teknolojiyle iç içe bir yaşam sürerken, bir o kadar da yalnızlık hissiyle boğuşuyor. Evet, bilişim teknolojileri hayatımızı kolaylaştırıyor; ancak bu kolaylık, sosyal becerilerin zayıflamasına ve sosyal hayatın derin bir krize girmesine neden oluyor. Aile içindeki iletişim, toplumun temel taşıdır; fakat ebeveynlerin çocuklarıyla yeterince zaman geçirmemesi, duygusal gelişimlerini olumsuz etkiliyor.

– Aşırı Teknoloji Kullanımının Sonuçları

Aşırı teknoloji kullanımı, bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda sağlık sistemine de ek yük getiriyor. Özellikle çocuklar ve gençler arasında bağımlılık yaparak psikolojik sağlıklarını tehdit ediyor. Sosyal medya ve video oyunları, anksiyete ve depresyon gibi sorunların kapısını aralıyor. Dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon bozuklukları, akademik başarıyı da olumsuz etkiliyor. Uzun süreli ekran kullanımı, göz sağlığını tehdit ederken, hareketsizlik obezite gibi sağlık sorunlarına yol açıyor.

– Siber Zorbalık ve Güvenlik Sorunları

Siber zorbalık, başta çocuklar ve gençler olmak üzere, toplumların internet ortamında kötü niyetli kişilerin hedefi haline gelmelerine neden oluyor. Bu durum, psikolojik sağlıklarını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda güvenliklerini de riske atıyor. Teknolojinin getirdiği en büyük tehlikelerden biri, güvenlik ve gizlilik sorunlarıdır. İnternet ortamında kişisel verilerin toplanması, bireylerin güvenliğini tehdit ediyor. Küresel güç odakları, bu bilgileri yapay zekâ sistemleriyle analiz ederek toplumsal korku ve kaygıları besliyor. Bu durum, bireylerin özgürlüklerini kısıtlayarak toplumu kontrol altına almak için art niyetli çabalarını beraberinde getiriyor.

– Çözüm Yolları

Güvenli internet kullanımı için bireylerin dikkatli olmaları, kişisel bilgilerini korumaları ve internet güvenliği konusunda bilinçlenmeleri büyük önem taşıyor. Teknoloji kullanımını dengelemek ve sosyal etkileşim fırsatlarını artırmak, bağımlılıkların olumsuz etkilerini azaltmak için kritik bir adım.

Bu bağlamda, teknoloji hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi; ancak bu durum, yalnızlık ve bağımlılık gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi için teknoloji ile olan ilişkilerini gözden geçirmeleri ve sosyal etkileşimlerini artırmaları şart. Unutmayalım ki gerçek bağlantılar, sanal dünyadan çok daha değerlidir.

Teknolojinin İnsan Üzerindeki Etkileri

Gelişen teknolojik araçlar ve icatlar, hayatımızın her alanında derin izler bırakıyor. Bu izlerin bazıları ise endişe verici. Bugün, insan beynini zihinsel kontrol etme potansiyeli, kablosuz teknolojilerin sağlık üzerindeki tehditleri ve “Duyarlı Dünya Simülasyonu” gibi üç önemli konuyu ele alacağız. Bu başlıklar, teknolojinin insan üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacak ve bu etkilerin toplumsal dinamikler üzerindeki yansımaları ele alınacaktır.

– İnsan Beynini Kontrol Etme Potansiyeli

Teknolojinin insan beynini kontrol etme potansiyeli, (Zihin kontrol Sistemi) uluslararası güvenlik açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. ABD, Rusya ve Çin gibi ülkelerin, beyin fonksiyonlarını etkileyebilecek sessiz silahlar geliştirdiği ve bu silahların nöro-savaş alanında nasıl kullanılabileceği insanlığa yönelik bir tehdittir. Elektromanyetik dalgaların beyin üzerindeki etkileri, geçmişte yapılan deneylerle kanıtlanmış durumda. Bu tür teknolojilerin etik sorunları da cabası. Bireyler, düşünce ve duygu özgürlüklerini korumak adına hükümetlerini bu tür teknolojilere karşı yasalar çıkarmaya zorlamalı.

– Kablosuz Teknolojilerin Tehditleri

Kablosuz teknolojilerin, özellikle de 5G’nin, insan sağlığı üzerindeki potansiyel tehditleri göz ardı edilemez. RF (kablosuz radyo frekansı) radyasyonunun kısırlık, kanser ve DNA hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda endişeler var. 5G teknolojisinin güvenliği hakkında yeterli bilimsel kanıtların henüz ortaya konmamış olması, uzmanların uyarılarına rağmen bu teknolojinin hızla yayılmaya devam etmesi, düşündürücü bir durum. Üstelik, 6G teknolojisinin geliştirilmesi için yapılan çalışmalar, bu endişeleri daha da artırıyor. Bu teknolojilerin arkasındaki küresel güçlerin insanlık aleyhine planları sorgulanmalı.

– Duyarlı Dünya Simülasyonu

Duyarlı Dünya Simülasyonu (SWS), gerçek dünyanın dijital bir yansımasını oluşturmayı hedefleyen küresel bir simülasyon projesidir. Gelişmiş bilgisayar simülasyon programı, masa başı tatbikatlarla gelecekteki planlı küresel olayları modellemek için tasarlanmıştır. SWS, bireyleri ve kurumları temsil eden karmaşık bir ağ aracılığıyla çeşitli veri kaynaklarından gelen bilgileri işleyerek senaryo testleri gerçekleştirebilir. Bu sistem, kriz yönetimi ve sosyal tahminler üzerinde önemli etkilere sahiptir. Ancak, kişisel verilerin toplanması ve fırsatlar oluştuğunda insanlık aleyhine başka operasyonlarda kullanılması gibi endişeleri de beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla, SWS’nin küresel güçlerin stratejilerini şekillendirmedeki rolü ile bu tür teknolojilerin insanlık aleyhine kullanılma potansiyeli dikkatle değerlendirilmelidir.

Bu bağlamda, teknolojik çalışmalar hayatımızı kolaylaştırırken, beraberinde ciddi tehditler de getiriyor. Bu tehditleri anlamak ve sorgulamak, bireyler olarak bizim sorumluluğumuz. Geleceğimizi şekillendiren bu teknolojilere karşı dikkatli olmalı ve insanlık yararına kullanılmaları için mücadele etmeliyiz.

Teknolojinin Bilinçli Kullanımın ve Paradigma Değişiminin Önemi

Teknoloji, günümüzün vazgeçilmez bir parçası haline gelirken. Parlak yüzün arkasında karanlık gerçekler gizli. Küresel güç odakları, insanlığa yönelik tehditlerini her geçen gün daha da belirgin hale getiriyor. İşte bu noktada, teknolojinin hem yararlarını hem de zararlarını derinlemesine analiz etmek ve bilinçli bir şekilde kullanmak büyük bir önem taşıyor.

Bilinçli teknoloji kullanımı, elit yapıların etkilerini azaltmak için atılacak hayati bir adımdır. Küresel güçlerin hedeflerinden olan Yeni Dünya Düzeninden, bireylerin düşünsel bağımsızlıklarını korumaları ve toplumsal değerleri yeniden güçlendirmeleri gerekiyor. Bu, sadece mevcut sistemin sınırlarını aşmakla kalmayıp, aynı zamanda insanların geleceğini şekillendiren paradigmalarını (değer sayımı) insani ve İslâmi yeni bakış açıları geliştirmek zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. İslâm’ın öğretileri doğrultusunda yeni bir paradigma ile teknolojiye dair sorgulayıcı ve eleştirel bir bakış açısı geliştirmek, bireylerin ve toplumların geleceği için hayati bir gereklilik haline geliyor.

Bu bağlamda, teknoloji sadece bir araç değil; aynı zamanda bir önemli bir etki alanıdır. Bu etki alanında bilinçli adımlar atmak hem bireysel hem de toplumsal düzeyde dönüşüm oluşturma potansiyeline sahiptir. Unutmayalım ki geleceğimizin şekillenmesinde en büyük güç, paradigmasını geliştirebilen bilinçli bireylerin ellerindedir.

Teknoloji ve Bilim: Küresel Güç Odağı ve Kontrol Aracı

Bilim ve teknolojinin sunduğu olanaklar, küresel güç odaklarının insanlık üzerindeki kontrolünü pekiştiren bir araç haline gelmiştir. Bu gruplar, teknolojik gelişmeleri ekonomik kazanç sağlamakla kalmayıp, toplumsal yapıyı yönlendirmek için de kullanmaktadır. Yapay zekâ ve büyük veri analizi, bireylerin davranışlarını tahmin etme ve yönlendirme potansiyeliyle, karar alma yeteneklerini sorgulatmakta ve toplumsal normları yeniden şekillendirmektedir.

Teknolojinin yaygınlaşması, bireylerin düşünce yapısını derinden etkileyerek, bağımsız düşünme yetilerini zayıflatmakta ve küresel güçlerin belirlediği normlara bağımlılıklarını artırmaktadır. Güç odakları, teknolojileri bu yönde kullanarak insanları daha fazla kontrol edilebilir hale getirme çabası içindedir. Günümüzde yapay zekâ ve büyük veri analizi gibi yenilikler, toplumsal eşitsizlikleri derinleştiren bir mekanizma haline gelmekte olduğu için teknolojinin sunduğu olanakların ardındaki gerçek niyetleri anlamak, insanlığın geleceği açısından kritik bir önem taşımaktadır.

Disiplinler Arası Çalışmalarda Yeni Paradigmalar

Disiplinler arası çalışmalar, biyokimya, biyoteknoloji ve genetik mühendislik gibi teknolojik alanlarda insan doğasının temel unsurlarını değiştirme potansiyeline sahiptir. Bu durum, insan neslinin geleceği üzerinde derin etkilere sebep olurken, teknolojileri bu şeytani amaçlar için kullanarak insanları bağımlı hale getirme çabaları, büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Özellikle genetik teknolojisi insan DNA’sının değiştirilmesi, insanlığın geleceğini köklü bir şekilde etkileyebilir. Gelişen teknolojiyle birlikte, robotik sistemlerin etik sorunları ön plana çıkmakta ve küresel güç odakları, robotları kendi çıkarları doğrultusunda kullanma eğilimindedir.

Otonom teknolojiye sahip silah sistemleri, savaş alanlarında insan hayatını tehdit eden bir unsur haline gelirken, bu tür sistemlerin kullanımı savaşın doğasını değiştirebilir ve insan hayatının değersizleşmesine yol açabilir. Güç odaklarının bu teknolojileri, daha az maliyetli ama daha etkili bir şekilde insan nüfusunu azaltmaya yönelik sessiz savaşlar için kullanma çabaları, insanlık için büyük bir tehlike arz etmektedir. Bu müdahaleler, küresel güçlerin etkilerini pekiştirirken insanlık için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Teknolojinin Gölgesinde Ahlaki ve Etik Değerler

Teknolojinin sunduğu yenilikler, hayatımızın her alanını etkilerken, bu değişimlerin bireyler üzerindeki derin etkilerini sorgulamak zorundayız. Sosyal medya platformları, iletişim araçlarının ötesinde, ahlaki düşünce yapımızı şekillendiren ve toplumsal ahlaki ilişkilerimizi zayıflatan güçlü manipülasyon araçları haline geldi. Bu durum, aynı zamanda bireylerin ahlaki düşünsel bağımsızlıklarını kaybetmelerine ve küresel güçlerin belirlediği gayri ahlaki normlara bağımlı hale gelmelerine yol açıyor.

Örneğin Avrupa Birliği’nin yürüttüğü projeler, sözde ortak bir ahlak anlayışı geliştirmeye yönelik gibi görünse de bu projelerin arkasındaki gerçek niyetler sorgulanmalı. Güç odakları, toplumsal temel ahlaki normları yeniden şekillendirme çabası içinde olması insanları daha da kutuplaştırıyor ve gelecek için kaosa sebep olabilir. Küresel güçlerin sosyal ve etik ahlaki sorumlulukları göz ardı etmesi, bireyleri kırılgan hale getiriyor ve toplumsal sorunlara karşı duyarsızlaşmalarına neden oluyor.

Yeni Dünya Düzeni ve Teknoloji Bağlantısı

Teknoloji, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelirken, arkasındaki karanlık gerçekler de gün yüzüne çıkmaktadır. Küresel güçler, teknolojiyi insanlık üzerinde bir kontrol aracı olarak kullanarak “Yeni Dünya Düzeni” (Yeni dünya dümeni) kurma çabası içindedir. Bu durum, bireylerin başta ekonomi olmak üzere düşünsel bağımsızlık gibi diğer tüm bağımsızlıklarını sistematik olarak zayıflatmakta ve insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Bu tehdit karşısında, bireylerin kendi düşüncelerini sorgulaması ve bağımsız hareket etmesi, geleceğimizin teminatı olacaktır. Küresel güçlerin kontrolü altında şekillenmesi hedeflenen bu yeni dünya düzenine karşı paradigmalarımızı yeniden sorgulamak, mevcut sistemin sınırlarını aşmanın yanı sıra, insanların geleceğini şekillendiren yeni bakış açıları geliştirmek için de bir gereklilik haline gelmiştir.

Bireylerin Sorumlulukları ve Duyarlılık

İnsanî, ahlâki ve İslâmi etik değerleri korumak, bireysel sorumluluğun ötesinde toplumsal bir gereklilik haline gelmiştir. Düşüncelerimizin özgürlüğü, toplumun özgürlüğünü de beraberinde getirir. Bu nedenle, bireylerin toplumsal sorunlara karşı duyarlılık geliştirmesi önemlidir. Ancak, küresel güç odaklarının bu duyarlılığı manipüle etme çabaları, geleceğimiz için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Ayrıca bireylerin sosyal ve etik sorumluluklarını gözden geçirmeleri, toplumsal adalet ve eşitlik konularında duyarlılık geliştirmeleri kritik öneme sahiptir. Teknolojinin etkisiyle zafiyete uğrayan bu değerleri yeniden değerlendirmek, bireyler için zorunluluk haline gelmiştir. Bu bağlamda, tüm değerlerin sorgulanması ve şekillenme süreçlerinin anlaşılması her zamankinden daha önemlidir.

Teknolojinin sebep olduğu tehditler, yaşam kalitemizi düşürüp ve gelecek nesilleri tehlikeye attığı için teknolojinin yararlarını ve zararlarını iyi analiz etmek, bilinçli bir kullanım için şarttır. Bireyler bu yüzden sorgulamak ve bilinçlenerek teknolojiyi sorumlu bir şekilde kullanırlarsa kendilerini, ailelerini ve toplumu koruyabilir. Toplumsal dayanışmayı güçlendirmek, bu tehditlere karşı durmanın en etkili yoludur. Dayanışma bilinci, insanlık aleyhine olan tüm şeytani planlara karşı durmanın başlangıcını oluşturur. Güçlü dayanışma ise küresel şeytani güçler için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

Şimdi, tehditlere karşı sesimizi yükseltme ve geleceğimiz için birlikte mücadele etme zamanı!

 

5 1 Yorum
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Psiko-Sosyal Açıdan Güvenin Yitimi...
Ferhat Kardaş
Meçhulden Maluma Bir Sefer: “Öz”ün Muhasebesi...
Muhammed Ali Alioğlu
Teknolojinin Bilinen ve Bilinmeyen Karanlık Yüzü...
Sadi Özgül
Müslüman Toplumlarda Eleştiri ve Öz Eleştiri İhtiy...
Mahmut Hakkı Akın
İktidar Müslümanlığı Gölge Yanıyla Yüzleşmeden…...
Nihal Bengisu Karaca
RÖPÖRTAJLAR
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
“Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir."...
Hidayet Oğuzhan
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
Göstermenin Mesuliyetinde Sinemanın Örnekliği...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
Habib-i Neccâr’ın Gözyaşları
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
Afrâ bint Ubeyd Yüzlü Kadınların Zamanından…...
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Takvâ Sahiplerinin Öncüsü Hasan Basrî...
Beyza Durna
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x