Menü
Muhammed Ali Alioğlu
Muhammed Ali Alioğlu
Editörden 4. Sayı
Ocak 17, 2024
Yazarın Tüm Yazıları

Bismillahirrahmanirrahim
Allah’a hamd, âlemlere rahmet Hz. Peygamber’e salât ve selam;
O’nun âl ve ashâbına da selam olsun.

Dergimizin bu dördüncü ve 2017 yılının son sayısı ile karşınızdayız. Hatırlayacağınız gibi ilk üç sayımızda siyerin çeşitli temel kavramlar ile olan ilişkilerini ve etkileşimlerini anlama çabası içerisinde “Kur’ân, Sünnet, İslâm” kavramları üzerinden kapak konularımızı işlemeye çalışmıştık. Bu sayımızda ise bu üç kavramın/değerin zihin dünyasına, kitapların içindeki kelime ve cümlelerin arasına sıkışıp kalan söylemler olmadığı; sözde değil özde bir gerçeklilik olduğunu tüm insanlığa örnek yaşamlarıyla ispat etmiş olan bir kuşağı, ashâb-ı kirâmı ele almaya çalışacağız.
Nübüvvet medresesinin talebeleri…
Gerek ülkemizde gerekse İslâm aleminde sahâbe üzerinden pek çok tartışmaların yaşandığına şahit olmaktayız. Bu tartışmaların genel manzarası her zaman karşılaştığımız temel bir usûl yanlışlığı üzerinde yürüdüğünü görmekteyiz. Ya savunmacı bir yaklaşım ile ifrat bir söylem geliştirilmeye çalışılmakta ya da indirgemeci bir yaklaşım ile tefrit bir söylem gündeme getirmektedir. Halbuki Kur’an, her fırsatta Müslümana mutedil olmayı (duygu-düşünce ve amelde orta yolda olmayı), adaletli olmayı (her şeyin hakkını hakkıyla ifa etmeyi) emir buyurmaktadır. Bu itidal çizgisini yaşamımızın her alanında ortaya koymak bizler için bir insiyatif değil, bir emr-i ilahidir. Dolayısıyla sahâbe hakkında yaptığımız yorumlarda da bu itidal üzere adil bir yaklaşım sergilememiz gerekmektedir.

Sahâbe neslinin eğitim gördüğü kurum, nübüvvet medresesidir. Bu kurumun müfredatı Kur’ân, muallimi ise Resûl-u Ekrem’dir. Hal böyle olunca bu medreseden mezun olan öğrencilerin, diğerlerinden farklı olacağı aşikadır. Bunun ile birlikte unutulmaması gerekir ki sahâbe bir topluluk idi, her topluluk da olduğu gibi onu oluşturan bireylerin kişisel özellikleri, karakter farklılıkları ve Allah’ın onlar için kader programında çizdiği sorumluluk ve imtihanlarında da bir çeşitlilik olacağı muhakkaktır.
Sahâbenin siyer anlayışı
Esasen sahâbe nesli, insanlığın kurtuluş reçetesi İslâm’ı insanlık ile buluşturan bir topluluktur. Kur’an’ın doğru anlaşılması, Resûlullah’ın sünnetinin sıhhati başta olmak üzere pek çok temel İslâmî değerleri ilk kaynağından alarak sonraki nesle aktarılmasında öncü rol oynamış bir nesildir. Ashâb-ı kirâm kendilerine yüklenen bu tarihî sorumluluğun bilincinde olarak, Hz. Peygamber’in hayatının yani siyerin sonraki nesillere sıhhatli bir aktarımı noktasında son derece hassas bir tutum sergilediklerini görmekteyiz. Hz. Peygamber’in (sas) hayatından aktardıkları bir anı yahut bir hadisi rivayet ederken nasıl bir titizlik gösterdiklerini hadis ve siyer kaynakları bizlere detaylarıyla aktarmaktadır.

Bu sayımızda kimler var?
“Sahâbe ve Siyer” başlığı altındaki kapak konumuzu İrfan Aycan, Mustafa Ağırman, Muhammed Emin Yıldırım, Mustafa Tekin ve Ayşe Esra Şahyar hocalarımızın yazılarıyla değerlendirmeye çalıştık. Söyleşi bölümümüzün bu sayıdaki konuğu Adnan Demircan hocamız oldu. Oldukça ufuk açıcı bir söyleşi gerçekleştirdik kendisiyle. Ayrıca Tebük yazısı ile Casim Avcı hocamız da bu sayımızı zenginleştiren kalemler arasında yer almıştır.

“Hz. Peygamber’in (sas) Eğitim Alanındaki Örnekliği” başlığı altında ele aldığımız dosya bölümünde ise Kerim Buladı, Mehmet Emin Ay, Ahmet Koç, İrfan Aycan, Selçuk Çoşkun ve Mehmet Şevki Aydın hocalarımızın yazılarını bulacaksınız.

1439. hicri yılın tüm insanlığa ve alem-i İslâm’a barış, huzur ve esenlik getirmesi duasıyla,

Vesselam…

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Şahitliğin Hakkını Veren Şehir: Gazze...
Recep Songül
Şehit ve Şahit İlişkisi
İbrahim Hanek
Şahitlik ve İhsân
Murat Kaya
Seyr u Sülûk Bir Şehâdet Arayışı mıdır?...
Hamit Demir
İlâhî Şahitlik
Yavuz Selim Göl
RÖPÖRTAJLAR
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
“Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir."...
Hidayet Oğuzhan
“Eğer insanım diyorsanız, Doğu Türkistan bir insan...
Seyit Tümtürk
“Gazze’de yaşananlar, Batı’nın dünya kamuoyundan, ...
Derda Küçükalp
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
Göstermenin Mesuliyetinde Sinemanın Örnekliği...
Abdülhamit Güler
Perdedeki Kimin Afeti, Felaketi, Kıyameti!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
Habib-i Neccâr’ın Gözyaşları
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
Afrâ bint Ubeyd Yüzlü Kadınların Zamanından…...
Rumeysa Döğer
Bütün Şehit Annelerine: Sümeyra Bint Ubeyd Teselli...
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Takvâ Sahiplerinin Öncüsü Hasan Basrî...
Beyza Durna
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x