“Dün geçti, yarın meçhul, sen bugünü değerlendir…” denilse de insanoğlu yarını dört gözle bekler durur. Her birimizin yarına ve yarınlara dair bir sürü planı var. Bu tavırdan geri durmak da pek mümkün görünmüyor.

Zaman su gibi akıp gidiyor. Hiçbir şeyin, akan zamanı durdurmaya gücü yetmiyor. Dünün çocukları bugünün yetişkinleri oldu. Kuşkusuz yarının yaşlıları da işte bu yetişkinler olacak. Dedelerimizin, atalarımızın gidişata bakarak yarına ait ön görülerde bulunmaları, kanı kıpır kıpır olan gençleri uyarmaları, işte bu süreci tamamlarken biriktirdikleri tecrübelerin sesidir.

Kur’ân-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in (sas) hadisleri bu tür uyarılarla doludur. Mesela Kur’ân, atamız Âdem’in (as) şeytan tarafından kandırılışını anlattıktan sonra “Ey Âdem’in