Menü
Beyza Almatopu
Beyza Almatopu
Bir Savaş Bir Mektep
Eylül 25, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

   Bir Savaş Bir Mektep

Beyza Almatopu

Tarih, insanın geçmişi ve mektebidir. Tarih insana rehber olur, önünü aydınlatır ve yol gösterir. Tarihte yaşanmış olaylar tecrübe almamız açısından önümüzde ışık gibi durmaktadır. Tarihten tecrübe edinerek yola çıkmayı Türk tarihinde İstiklal Harbi özelinde ele aldığımızda bize çok şey söyleyecektir.

İstiklal Harbi, tarihte milletimizin maddi-manevi verdiği mücadelenin adıdır. 1919’dan itibaren başlayan bu mücadele İslâm’ı huzur içinde yaşadığımız topraklarımızın bütünlüğünü bozmak isteyenlere karşı verilmiştir. Bir avuç Müslümanın eliyle verilen ve kazanılan bu savaşın tarihe bıraktığı iz ve bilinç konuşmaya değerdir.

İstiklal Harbi, Türkiye’nin topraklarında kadınından, erkeğine hemen her ferdin eliyle  yaşanmış, kazanılmıştır. Cihada çıkabilecek olan ve hatta çocuk yaşta olanların bile çıktığı, kadınların çocuklarıyla cephe arkasında mücadele verdiği, hiçbirini yapamayanların cihada çıkanlara maddi destek vermesiyle yaşanmıştır. Efendimiz (sas) “Kim Allah yolunda cihada gidecek bir gaziyi donatır, cihad için gerekli olan ihtiyaçlarını karşılarsa, bizzat cihada gitmiş gibi sevap kazanır. Cihada giden gazinin arkada bıraktığı ailesine güzelce bakıp onların ihtiyaçlarını karşılayan da bizzat cihad yapmış gibi sevap kazanır.” [Buhârî, “Cihâd”, 38] buyruğuna uyan bu millet tamamen İslâm adına bir cihada destek vermiştir.  Bu nebevî sedayı duyan millet nasıl olur da yerinde durabilirdi? Nitekim durmadı da istiklalini elinde tutmayı garanti haline getirene kadar…

İstiklal Harbi, İslâmî bir kaygının mücadelesi ve savaşıdır. O kaygının getirdiği gayret olmasaydı bu savaş verilemezdi. İşte bu kaygının ve gayretin bir örneği:

15 Mayıs 1919, İzmir de Yunan işgali başladığında Denizli Mütfüsü Ahmed Hulusi Efendi halkı topladı ve İstiklal Harbinin ilk cihad fetvasını verdi:

“…Hiçbir müdafaa vasıtası olmayan Müslüman dahi yerden üç taş alarak düşmana atmaya mecburdur.” [Sabahattin Selek, Anadolu İhtilali, 1/ 81] İslâmî bir endişenin sonunda müftünün verdiği bu fetvayla tüm milletin bu çağrıya kulak verdiğini tarihten okuyoruz. Hiçbir vasfı olmayanın, silahı elinde olmayanın bile gerekirse taşla bu cihada destek vermesi istenmiştir. Bu endişeyi taşıyanların İslâm’ı gönüllerinde ve hayat nizamlarında onsuz yaşayamayacak olanlar olduğunu da ayniyle okuyoruz. Biz bu okumaları tarihi bir menkıbe olarak mı okuyacağız peki? Siyerin hiçbir sayfasını menkıbe gözüyle okumayan bizler, tarihi de bu gözle okumayacak, onu bugün hayatlarımızda varsa benzeri bir alan oraya taşıyacak, bu bilinçle okuyacağız.

Mücadelenin bir örneğini yine kendini İslâm ile değerlendirmiş bir müftünün yaşadığı hatıra ile görüyoruz:

İzmir işgale uğramadan evvel İzmir Vâlisi, Yunanlılara mukavemet gösterebilecek kişileri uyararak işgale müsaade etmelerini istemiştir. Bunun üzerine İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi ayağa kalktı. Eliyle beyaz sakalını sıvazlayıp göstererek: “Vâli Bey! Bu, kanımla kırmızıya boyanabilir. Fakat alnımda Yunan alçağının sükûnet ve tevekkülle karşılamış olmanın karası olduğu halde huzur-i ilâhiye çıkamam.” diye bağırarak Vâli’nin cevabını beklemeden toplantıyı..

5 1 Yorum
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Şahitliğin Hakkını Veren Şehir: Gazze...
Recep Songül
Şehit ve Şahit İlişkisi
İbrahim Hanek
Şahitlik ve İhsân
Murat Kaya
Seyr u Sülûk Bir Şehâdet Arayışı mıdır?...
Hamit Demir
İlâhî Şahitlik
Yavuz Selim Göl
RÖPÖRTAJLAR
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
“Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir."...
Hidayet Oğuzhan
“Eğer insanım diyorsanız, Doğu Türkistan bir insan...
Seyit Tümtürk
“Gazze’de yaşananlar, Batı’nın dünya kamuoyundan, ...
Derda Küçükalp
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
Göstermenin Mesuliyetinde Sinemanın Örnekliği...
Abdülhamit Güler
Perdedeki Kimin Afeti, Felaketi, Kıyameti!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
Habib-i Neccâr’ın Gözyaşları
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
Afrâ bint Ubeyd Yüzlü Kadınların Zamanından…...
Rumeysa Döğer
Bütün Şehit Annelerine: Sümeyra Bint Ubeyd Teselli...
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Takvâ Sahiplerinin Öncüsü Hasan Basrî...
Beyza Durna
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x