Bireyden Topluma Sâlih Amel / İyiliklerin Yaygınlaşarak Herkesi Kuşatması
Temel Hazıroğlu
İnsanlığın ve dünyanın içinde bulunduğu hal pek iç açıcı görünmemektedir. Bir kısım insan azgınlaşıp etrafını yok etmeye ve dünyayı kendine kapatıp mülküne geçirmeye çalışmakta iken diğer bir kısım insan ise en basit hak ve özgürlüklerden mahrum kalmakta ve daha da ötesi arz kendisine daraltılmaktadır. Başka bir deyişle küresel emperyalist ve kapitalist sistem tüm yeryüzünü ifsat edip doğasından uzaklaştırmakta, insanı asli köklerinden koparmakta ve insanların arasına kin, nefret, fitne tohumları ekerek geleceği karartmaktadır.
Kendine karşı çıkanları kendi içinde eriterek yozlaştıran ve kendisi de mutasyona uğrayan küresel kapitalizm, ekonominin öznesi olması gereken insanı nesneleştirmiş ve doğasına yabancılaştırmıştır. Kapitalizm, hayatı ve kâinatı menfaat üzerinden tanımlayıp inşâ etmiş, “ya ben ya o” mantığıyla çatışmayı alevlendirmiştir. Gerçek ahlâkı yok etmiş ve onun yerine maddeci ahlâkı inşâ etmiştir. Kapitalizm, hak ve adaletten uzak, insanı yozlaştıran ve bitiren tutumu ile küresel anarşi ve terörün en büyük nedenlerinden biridir. Hem kendini hem de insanlığı ve dünyayı bitirecek süreci tetiklemeye devam etmektedir.
İnsanı bir değer değil de bir üretim aracı, kaynak ve tüketici olarak gören; dünyayı bir emanet değil de ele geçirilmesi gereken bir mal ve mülk olarak anlayan mevcut sistemler miâdını doldurmuştur. Gücün ve sermayenin temerküz edilerek otorite ve zenginliğin belli ellerde toplandığı bu fıtri/doğal olmayan gayri ahlâkî düzen artık sürdürülemez. Ancak durum çok iyi olmasa da umutsuzluğa gerek yoktur. Zira “Her şeye rağmen insan varsa umut da vardır.” Dolayısıyla bu durumu aşmanın yeni ve başka bir zemine taşınmanın atmosferi de yeni ve başka bir dünya tasavvur edip onu inşâ etmenin imkanları da mevcuttur. Bunun için yapılacak ilk iş, öncelikle bireylerin ve toplumların sağlıklı olmalarını ve güvenli bir gelecek tahayyül edip kendilerini oraya taşıyacak bir eyleyiş …