Hüzne makam dizen bir sevdanın, derinlerden akan gözesine vuracağım dilimi,
İhtiyar parmaklarım taze sevdalar yüklenecek ,
Kamburuna dünyanın terkisini terk edecek, lâl kesilen omuzlarım
Gezgin bir ruhun masa başı anıları yağacak zamana
Aşkın sırrı yakar azizim, sırrın aşkını sırlayacak acı,
Sevdasıyla demlenen yüreklere gönlü uzatmanın anı:
Sahralar yırtılır göğün alnında,
Arş’tan arza çöl yağar.
Yârem kaynar deniz uçlarında…
Durun!
Büzüşmüş titrek bir acı dağlanır şakaklarımda
Cimri bir yokluk birikir,
Bağrıma dolanan yaşlı adımlarda.
Çöller kurumuş gölgeler deryasında,
Hakikat unutulmuş altın tabaklarda.
Kemik bağlamış gönlüm; göğsümdeki susuz kuyuda,
Göğüm hâr ile nâr olmakta,
Çöl çöl Mekke’ ye yağmakta.
Allah!
Ebva dağlandı sızımda…
Ey çöl incim,
Arzın yâreni bileklerin, arşı diken ellerin…
Sökülü bir cehaletin, pür melâl kesilen yetimleriyiz.
Taif rüzgarında demlenir dirilişimiz…
Kördüğüm hevesler yarışır bataklarda,
Batıl söne söne yanmakta.
Ey çöl incim,
Mekke ‘den Medine’ ye,
Sevr’e dökülür içim;
Istırabım bükülür,pervane kesilen zerrelerimde,
Arzın arşa hicretinde,
Arza dürüldüm Mekke eteğinde,
Arşa kesildim Medine yüreğinde.
Bedir inledi bağrında İslam’ın
Ey Umeyr, aşkın bağ değil cismine,
Tutuşmuş ciğerin aşk-ı eflâtunîde
Uhud dönmekte Nesibe’nin eteğinde
Kuru gölgeler devrilmekte
Narin bir sevda aşkın aşkı ile dirilmekte
Gönül tarlasında ölümü gömmekte
Ey çöl incim,
Bir aşknüma kanatlanır hüdhüdün mabedinden, mest-i eleste…
Rüzgarlar asırlardır esmekte
Bir tül gibi dökülür çöller denizlere..
Yırtılır sökükler,yamalıdır diller.
Aşıklar Maşukların dan nasıl da bîhaber
Çaresizlik kıtlar da, sevgisizlik zulmü sürükler.
Ey çöl incim,
Rüstemler parlak köhnelerde
Paslanmış vicdanlar kanlı nefretlerde
Sayhalar saçılır sahralara,
Ümmetin parça parça.
Ey kursağında yokluk çırpan umudum,
Ey rahmet yağarken çölleşen ruhum,
Yorgun yolcu koşamaz aşka.
Ey bağrına aklar düşmüş sevdam,
Nedir bu vehim!
Durmayın, göğe minareler dizin
Korkmayın, ölüme kefen giydirin.
Maziden kardeşim diyen incime, hâl ile dirilin…
Hatice Kübra KÖSEOĞLU