Yeni ve dopdolu bir sayı ile tekrar karşınıza çıkmayı bizlere nasip eden Rabbimize binlerce hamd ü senalar olsun…
Geçen sayılarımızda olduğu gibi bu yeni sayımızda da yaşadığımız çağa söyleyecek bir sözü, aktaracağı bir değeri, yolumuzu aydınlatacağı bir rehberliğinin olduğuna inandığımız Siyer’in izini takip etmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda yeryüzünde varlığını göstermeye başladığı ilk günden itibaren insanın bireysel ve toplumsal yaşamının merkezini teşkil eden “aile”yi gündemimize aldık.
“Dünyadaki Cennet: Aile” serlevhası altında aileyi her yönüyle anlamaya/anlamlandırmaya çalıştık. Özellikle Mücahit Gültekin, Burhaneddin Can ve Ayşegül A. Akgün hocalarımız ile yapılan röportajlarda son yıllarda hem ülkemizde hem de uluslararası toplumda aileye yönelik yürütülen açık ve gizli bir çok operasyonu/projeyi hayretler içinde okuduk. Önümüzdeki tehlikenin boyutunu kavramaya ve çözüm yollarını görmeye çalıştık.
Bu sayımızın dosya bölümünde ise onlarca değerli kalemin katkılarıyla “aile”nin tarihsel geçmişini, Asr-ı Saâdet’ten günümüze kadar geçirdiği değişim sürecini hem teorik hem pratiği üzerinden izleme imkânı bulacaksınız. Ayrıca günümüzde örnek aile yaşamlarıyla bizlere rehberlik eden değerli büyüklerimizin “aile kurma” ve “aile olma”nın sırlarına dair aktardıkları mühim ipuçları ve tecrübeleri soruşturma bölümünde sizleri beklemektedir.
Bununla birlikte “Aile Nedir?” ve “Aile Nasıl Olmalıdır?” soruları üzerinden Türkiye genelinde yaptığımız bir diğer soruşturmanın bir kısmını sayfalarımızın imkanları ölçüsünde yayınlamaya çalıştık. Bu soruşturmalardan anlaşılan o ki: Aile, bu topraklarda her şeye rağmen -her türlü iç ve dış saldırılara karşı- sığınılacak en güvenli liman, korunulacak en muhkem yapı olarak görülmektedir, çok şükür…
Bu vesile ile Siyer Vakfı’nın da 1441. hicrî yılını “Aile Yılı” olarak ilan etmesini son derece manidar buluyor ve bu güzel düşüncenin pratik çalışmalar ile hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz…
Son olarak önceki tüm sayılarda olduğu gibi bu sayımızda da -ki bu sayının ruhundan olsa gerek- tam bir aile samimiyeti, fedakârlığı ve dayanışması içinde hareket eden, katkılarını esirgemeyen yazarlarımıza, yayın kurulumuza ve işin mutfağındaki tüm ekibimize en içten kalbi teşekkürlerimizi sunmak isteriz.
Vesselam.