Bismillahirrahmanirrahim…
Değerli dostlar!
2020’nin bu son sayısıyla sizlerle tekrar buluşmayı nasip eden Rabbimize binlerce hamd ü sena olsun…
Geçen sayımızda ülkemiz ve dünyayı her cihetten derinden sarsan Covid-19 pandemisini gündemimize almıştık. Her şeye rağmen 6-7 ay içinde bu sıkıntılardan kurtulacağımız umudunu taşıyorduk. Yaşananlar bize gösterdi ki daha uzun bir zaman sürecek bu “yeni normal”e alışmak durumundayız. Bu bağlamda bu müzmin hastalık dolayısıyla yakından tanıdığımız birçok ismi kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. Özellikle ilim ve kültür hayatımızın önemli şahsiyetlerinden alimleri, ilim insanlarını ve değerleri kalemleri Rahmet-i Rahmân’a uğurladık. Rabbim rahmetiyle muamele etsin, mekanlarını cennet, ruhlarını şad ve geride kalan yakınlarına sabr-ı cemil ihsan etsin…
Bu sayımızda ise “İnsaniyetin İşâreti Ahlâk” serlevhasıyla varlığımızın temel değerlerinin başında gelen bir kavramı ele almaya çalıştık.
Herkesin bir şekilde bildiğini zannettiği, hakkında sürekli konuşulan fakat bir türlü söylenildiği gibi yaşanılamayan bir mevzudur ahlâk… Vazgeçilmez olan ama bir türlü hakkı teslim edilemeyen, insanlığın ortak derdi, hülyası; insan varlığının anahtar kavramı, hayatın anlamına dair verilecek cevapların başında gelen bir değerdir ahlâk…
Böylesine önemli ve anlam dünyası zengin bir kavramı/meseleyi hakkıyla ele alıp değerlendirmek, takdir edersiniz ki bir derginin çapını/sınırlarını aşan bir durumdur. Bireyden topluma, siyasetten iktisada, eğitimden sanata, gelenekten moderne, dinden bilime… kısacası hayatın her alanına temas eden noktalarda ahlâkın izini sürmeye çalıştık. Bu sayımıza katkı sağlayan değerli kalemlerin birbirinden kıymetli yazılarında yukarıda kısaca değinmeye çalıştığımız alanlardaki ahlâkî yozlaşmaların/kaymaların teşhisi ve tedavisi noktasında önemli değerlendirmeleri bulacaksınız.
Ayrıca, her bir paragrafı kendi başına ayrı bir dosya konusu olma potansiyeline sahip Prof. Dr. Ali Bardakoğlu hocamız ile yaptığımız söyleşimizde son yılların hararetli tartışması olan “dindarlık ve ahlâk” ilişkisini konuştuk. Bu kısmın sadece bir kere okunup geçilecek bir röportaj yazısı olarak değil, belki birkaç kez üzerinde düşünülüp ilim sohbetlerinde müzakere edilmesi gereken bir metin olduğuna inanıyoruz. Bununla birlikte yine bu sayımızda yer alan MAK Danışmanlık kurucusu Mehmet Ali Kulat ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide de halkımızın ahlâkî anlayış ve algısının röntgeninin çekildiğine şahit olacaksınız.
Sağlık, sıhhat ve afiyette olunması duasıyla…