Sevgili Okurlar,
Matbu yayıncılığın ve özellikle dergiciliğin can çekiştiği bu dijital çağda, 2016 yılından günümüze kadar azimle ve kararlılıkla çıkmaya devam eden Siyer Dergimizin 22. sayısına kavuşmuş bulunmaktayız.
Bu sayımızda temamızı “eğitim” olarak belirledik. Malumunuz üzerine eğitim, çok boyutlu ve çok kapsamlı bir çalışma alanı… Elbette eğitime dair tüm tartışmaları bir dergi sayfalarına sığdırmak mümkün değildir. Eğitim alanında yapılacak pratik uygulamalar çok önemli ve kıymetlidir. Fakat bu pratiklerin uygulandığı felsefe, ondan daha da önemlidir. Dolayısıyla biz, bu sayımızda, pratikten ziyade eğitimin felsefesi üzerine odaklandık. Çünkü ne yaptığımızı bilmeden, yaptığımız şeyin bir kıymetinin olmadığı kanaatindeyiz.
Abdulaziz Tantik’in tanımına göre; “Eğitim, insanın varlık sahasına çıktıktan sonra sürekli öğrenerek ve görerek kendi varlığı, başkalarının varlığı, varlık, oluş ve yaşamın anlamı üzerine; kendi anlamı, varlığın anlamı, aşkınlık, ulûhiyet ve olup bitenin neliği gibi temel konularda sürekli bilgi, algı, idrak ve şuurunu artırarak kendini geliştirdiği bir atmosfer olarak düşünülmelidir.”
Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki; sürekli olarak gelişen bu eğitim atmosferinin temeli ya da dayandığı nokta neresi olacak? İşte dergi boyunca muradımız olan şey bu soruya cevap bulabilmek olacaktır.
Yayın kurulu olarak her sayımızda olduğu gibi eğitim sayımızda da yazı talep ettiğimiz yazarlarımızı ince eleyip sık dokuduk. Birçok isim üzerinde defalarca tartıştık. Neticede elinizde bulundurduğunuz derginin yazar kadrosu ortaya çıktı. Kimler mi var? Öncelikle röportajlarda; Talim Terbiye Kurulu Eski Başkanlığını yapan ve hayatı eğitim ve eğitim yayınları üzerine geçen Alpaslan Durmuş ve özellikle Uzak Asya’da eğitim ve özelde ilahiyat alanında yaptığı çalışmalarla günümüzün mütefekkirlerinden Prof. Dr. Serdar Demirel var.
Yazılara gelirsek; Abdulaziz Tantik’in “Eğitimin Doğası”, Prof. Dr. Mefail Hızlı’nın “İslâm Medeniyetinin Eğitime Bakışı”, Temel Hazıroğlu’nun “Eğitim Felsefesi ve İnsan Damarını Açma”, Prof. Dr. Ömer Türker’in “İslâm Düşüncesinde İlimler Tasnifinin Anlam ve Değeri”, Prof. Dr. Celal Kırca’nın “Eğitime Dair Kur’ân’dan İlkeler”, Muhammed Emin Yıldırım’ın “Siyer’in Rehberliğinde Bir Eğitim”, İpek Coşkun’un “Popülist Pedagoji ve Eğitimde McDonaldslaşma”, Doç. Dr. Mehmet Ayas’ın “Hz. Peygamber’in (sas) Hadislerinde Eğitim Anlayışı”, Erol Erdoğan’ın “Varlık Anlayışı Açısından Eğitim ve Özgürlük”, Prof. Dr. Kasım Küçükalp’in “Klasikten, Moderne ve Çağdaş Zamanlara ‘Eğitimin Ontolojik ve Epistemolojik Ufkunun Dönüşümü’ Üzerine Bir Deneme”, Prof. Dr. Mustafa Gündüz’ün “Modern Eğitim ve Paradigmalar”, Ahmet Mercan’ın “Ulus Devlet ile Küresel Dünya Arasında Sıkışan Eğitim Sistemimizin Geleceği”, Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç’in “Postmodern Çağda İslâmî Bilginin Tezahür İmkânı”, Mikail Çolak’ın “Osmanlı’da Eğitimin Başlangıcı Olarak Âmin Alayları”, Doç. Dr. Muhammet Ubeydullah Öztabak’ın “Cumhuriyet Dönemi Eğitim Sisteminin Kurucu İlkeleri”, Dr. Melike Günyüz’ün “Türküm, Doğruyum, Çalışkanım mı Acaba?”, Doç. Dr. Muhammed Esat Altıntaş’ın “Öğretmen Merkezli Eğitimden Öğrenci Merkezli Eğitime Yaklaşımın Sorunları ve Öğretmenin İşlevi”, Dr. Necdet Subaşı’nın “Dinî Müfredat”, Bahriye Kaman’ın “Bilmek mi Öğrenmek mi?”, Abdulhamit Güler’in “Eğiten Sinema, Sinema Eğitimi ve Mesul Olanlar!”, Doç. Dr. Yusuf Alpaydın’ın “Eğitimde Gelecek Perspektifi”, Alper Okan Öztürk’ün “Geleceğin Eğitim Vizyonu”, Ferhat Ünalan’ın “Nebevî Bir Eğitim Modeli Olarak: Suffa” ve de genç yazarlarımızın yazılarını keyifle okuyacağınızı ümit ediyoruz.
Klişe olabilir fakat yine de söylemek isteriz ki gerçekten çok kalite bir yazar kadrosu ve dolayısıyla çok kaliteli okunası yazılar zuhur etti. Siz sevgili okuyucularımızın zihninde ufacık da olsa bir iz bırakabilirsek ne mutlu bize.
Elbette ve şüphesiz ki gayret bizden, takdir Allah’tan…