Menü
Abdülaziz Tantik
Abdülaziz Tantik
Editörden 30. Sayı
Mayıs 6, 2024
Yazarın Tüm Yazıları

Modern Cehaletten Yeni Bir Dünyanın Aydınlığına…
7 Ekim Aksa Tufanı ile başlayan süreç bizi yeni bir dünyanın eşiğine doğru taşımaktadır. Süreç içinde kendi anlam ve değerini yitiren batı medeniyeti ve düşüncesi, içinde debelendiği anlamsızlık girdabında yok olurken, Gazze halkı yeni bir umut olarak insanlığın önünde bir anlam abidesi olarak dikildi.
Maddi dünyanın ağırlığı altında ezilen batı dünyası ve onun mirasını istemeyerek de olsa alan Doğu dünyası bir anlam krizi içinde bocalayıp durmaktaydı. Bu anlamsızlığı aşma girişimlerine yönelik atılan adımlar, mistik arayışlar ise yeterli bir aydınlığı sağlamakta yetersiz kalmaktaydı. Hint ve İslâm mistisizmi yanında Hıristiyan ve Yahudi mistisizmi de yeterli katkıyı yapmakta uzaktı. Bu arayışlara neden olan ise batı düşünce ve medeniyetinin dinden azade bir yapıyı içselleştirerek varlık kazanması ve buna dayalı sosyal gerçekliği olmaktaydı. Ama süreç bu anlamsızlığı yapay zekâ ağırlıklı çalışmalara ve post hüman dönemlere ilgiye dönüşünce anlamsızlık giderek kendi ağırlığını oluşturdu. İklim değişikliği ve LGBT gibi insanlık karşıtı yeni bakışlar da anlamı açığa çıkarmaktan uzaktı. İnsan sonrasında ne olacağına dair flu yaklaşım ise anlamsızlığı içinden çıkılmaz hale getirmişti. Bu konuda samimi aydınlar ise anlamsızlığın giderek insanlığı bir bataklığa çekeceğini ve dine dönüşün kaçınılmaz olduğunu ifade etmekten çekinmemekteydi.
Batı, felsefi ve düşünce planında çöküşünü sürdürürken, değer, ahlak ve anlam alanında da geri dönüşmez bir çöküşü durduracak bir hamle yapmaktan uzaktı. Din ile sorunlu ilişkisi onu hem cehalet çukuruna düşürmekte ve hem de önünü görecek bir bakıştan uzak kılmaktaydı. Batılı vicdan sahibi insanların uyanışı için sert bir gösterge şarttı. İşte İsrail’in Netanyahu önderliğindeki iktidarı, Filistin halkını bir soykırıma tabi kıldığında ve bunun giderek sekiz aya ulaşan şiddeti uyanışın temelini oluşturdu. Çünkü Filistin ve Gazze halkı daha önce de katliamlara uğramışlardı. Ama bu sefer, katliam onların ahlaki yapılarını güçlendirmekten öte bir işe yaramamaktaydı. Gazze halkı, sabır, metanet, cesaret, ölümü göğüsleme, her türlü yokluğa rağmen direnme ve asla topraklarından vazgeçmeme gibi temel insani hasletlerini muhafaza ettiler. Özellikle de ellerindeki İsrailli asker veya sivil esirlere yönelik yapılan güzel muamele ve esirlerin Filistinli mücahitlerden memnun ayrılmaları, bir nevi onlara gönülden bağlanmaları, gözlerden kaçmadı… İşte modern bireyin beyninde ve kalbinde bu durumun nasıl gerçekleştiğine dair sorular yeni bir dünyanın imkânını da beraberinde taşıdı.
Batılı modern devletlerin iktidar erkleri ve modern dünyanın etkisinde kalan müslüman ülkeler ve diğer batı dışı ülkelerin iktidar erkleri de dâhil olmak üzere bu soykırım meselesinde yeterli tepkiyi vermemeleri, soykırımı durdurmaya yönelik bir hamle yapmamaları, halkları, gençleri ve anlam arayışını sürdüren geniş bir arayış kitlesini sorulara yöneltti. İzlediğimiz her videoda bunu gözlemlemek ve her müslüman olan batılı insanın söylemlerine baktığımızda bu durumu gözlemlemek mümkündür.
Bizde bu sayıda modern cehaletin çıkmazını ve içinde bulunduğu derin anlam krizini, Gazze halkının gösterdiği olgunluğun bir olgu olarak yeni bir dünyaya nasıl imkân sunacağını ve bu Yeni Dünyanın neliği meselesini ele alarak bir katkı sunmak istedik… Prof. Dr. Derda Küçükalp hoca ile Abdurrahman Arslan ağabey ile konunun farklı boyutlarını söyleşi konusu yaparak konuya bir açıklık getirmek istedik. Yazılarıyla katkı sunan değerli kalemler de konunun farklı boyutlarını açıklığa kavuşturdular. Umarım, güzel bir fikir teatisine vesile olmuş oluruz. Yeni sayılarda ve yeni bir dünyanın anlam deryasında buluşmak umuduyla esen kalın…

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Şahitliğin Hakkını Veren Şehir: Gazze...
Recep Songül
Şehit ve Şahit İlişkisi
İbrahim Hanek
Şahitlik ve İhsân
Murat Kaya
Seyr u Sülûk Bir Şehâdet Arayışı mıdır?...
Hamit Demir
İlâhî Şahitlik
Yavuz Selim Göl
RÖPÖRTAJLAR
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
“Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir."...
Hidayet Oğuzhan
“Eğer insanım diyorsanız, Doğu Türkistan bir insan...
Seyit Tümtürk
“Gazze’de yaşananlar, Batı’nın dünya kamuoyundan, ...
Derda Küçükalp
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
Göstermenin Mesuliyetinde Sinemanın Örnekliği...
Abdülhamit Güler
Perdedeki Kimin Afeti, Felaketi, Kıyameti!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
Habib-i Neccâr’ın Gözyaşları
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
Afrâ bint Ubeyd Yüzlü Kadınların Zamanından…...
Rumeysa Döğer
Bütün Şehit Annelerine: Sümeyra Bint Ubeyd Teselli...
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Takvâ Sahiplerinin Öncüsü Hasan Basrî...
Beyza Durna
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x