Dergicilik zordur, meşakkatlidir. Hele bir de sosyal ve ekonomik sıkıntıların yaşandığı zamanlarda bir dergiyi ayakta tutmak ve istikrarlı bir şekilde okuyucularınızın beklentilerine cevap vermek daha da zordur. Bizler Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Kutlu Nebi’nin daha iyi bilinmesi, anlaşılması, tanınması, kavranması; aradaki zaman ve mekân farkları ne kadar uzarsa uzasın, O’nunla (sas) beraber yaşama imkânının yeniden elde edilmesini sağlamak amacı ile tüm olumsuzluklara rağmen, sizlerin de duası ve desteği ile dergimizi yayınlamaya devam ediyoruz.
1-2 derken hamdolsun 3. yıla “Bismillah” dedik. 9. sayımızda yeni bir tasarım, yayın ve ilginizi çekeceğini ümit ettiğimiz konular, ilgiyle okuyacağınız yazı ve yazarlarımız ile sizlere misafir oluyoruz.
Elinizdeki sayımız haftalar süren gayret ve çalışmanın sonunda özgün bir dosya ile yayınlandı. Gençler ve gençliği bu sayımızda konu edindik. 15 ilde kapsamlı bir soruşturma yaptık. Anne babalara gençleri sorduğumuz gibi bizzat gençlerin kendilerine de sorduk. Toplumun gençlerle imtihanı olduğunu düşünüyorduk ama asıl gençlerin toplumla imtihanı olduğuna şahit olduk.
Şüphesiz ilgi alanımızda bulunan gençler için her birimizin söylediği veya söyleyeceği bir çift söz vardır. Kimimize göre gençler “delikanlı”, kimimize göre “yaramaz” ama kimimize göre de “alnından öpülesi bir ruha sahip”ler… Onlara çok güveniriz, umut bağlarız. Çünkü gelecek onların bizdeki en büyük emanetidir.
Kimimiz ümitvarız, kimimiz karamsar. Hangi aralığında olursak olalım hayatın, genç(lik) hakkında söyleyeceklerimiz vardır mutlaka. Gençler: “Biz daha genciz, biraz anlayış” derken, yetişkinler, keşkeler ve pişmanlıklar iç çekişiyle dert ediniyor gençliği. “Gençlik nereye gidiyor? Ne yapıyor? Gençliğin sorunu ne? Gençlik ne istiyor?” tüm bu sorulara yanıt arıyor. Konferanslar düzenliyor, kitaplar yazıyor, seminerler veriyor ve bazısı da sadece tek bir gencin elinden tutuyor. Kimi büyüklerimize göre çözülemez bir problem oluyor bazen ve hep “Ben genç iken…” diye başlıyor camii önü sohbetleri. Onların zamanında böyle değildi peki şimdi ne oldu? Ne değişti? Bir türlü anlam veremiyorlar.
Sorular çoğaltılabilir! Siyer Dergisi olarak hepiniz gibi gençleri ve gençliği dert edindik. Bunun için araştırmalar, söyleşiler, röportajlar yaptık. Gençlere, büyüklere, anne-babalara, öğretmenlere, doktorlara, din görevlilerine sorduk. Gençlerle ilgili çalışmalar, projeler yapan kıymetli hocalarımızla hasbihal ettik. Peygamberimizin dünyasından gençlere ışık tutmaya çalıştık ve şunu anladık: Onları bizden uzaklaştıracak her türlü kaba davranıştan uzak durup, anlayışımıza, sevgimize, idrakimize, kucaklamamıza ihtiyaçları olduğunu, değişen şartlara ve zamana göre onlara yaklaşmanın yollarını arayıp bulma zorunluluğumuzu fark ettik.
Dosya konumuzun dışında ilginizi çekecek başlıklar ve yazarlarımızın da bu sayımızdan itibaren sizlerle olacağını haberdar etmek isteriz.
Gayret bizden, muvaffakiyet Allah’tandır.
Selam ve dua ile…