Düşünce, eylem, hayal üzerinden bütün aksiyonlara seviye kazandıran güzellik çabasının sanat eserinde bir doruklaşma olarak tezahürü söz konusudur. Estetik, zanaatı ve sanatı da kuşatan konumuyla işlevsel ve güzeli bir araya getiren üst başlık konumundadır. Sanat, estetiğin altında duyu ve duygu yetisiyle etkileme gücü olarak farklı tanımlara açık konumdadır.
Zanaat, konumu gereği işlevsel üretimdir. Ait olduğu tasarım sanatla ilişkili olmakla birlikte, bir fayda temini olarak ikinci ve daha fazla benzeriyle üretimin konusu haline geldiğinde zanaat olgusuna dönüşür. Her sanat eserinin ve sanatçının arkasında bir tasavvur ve bir görüş vardır. İslâm Sanatı’nın belirleyici vasfı tevhid tenzih ve helal haram konumlanışıyla kendini var etmesinde