Hz. Peygamber (sas) dönemindeki barış anlayışıyla günümüzdeki arasındaki farkları şu şekilde sıralamamız mümkündür:
- Hz. Peygamber, ensâr ile muhacirleri kardeş ilan etti. Günümüzde ise, Müslümanlar birlik olmak yerine farklılıklar ön plana çıkartılmakta ve onlar kışkırtılmaktadır.
- Hz. Peygamber, Medine’de aralarında uzun yıllardır anlaşmazlık yaşayan Evs ve Hazreç kabilelerinin uzlaşmalarını sağladı. Günümüzde İslâm dünyasındaki bir çok ülkede (Afganistan, Irak, Sûriye, Filistin vb..) Müslüman gruplar arasında birlik olmak yerine düşmanlık ve çatışma ön plandadır.
- Hz. Peygamber, savaşmak ve insanlara korku vermek için gönderilmemiş, bilakis barışın ve huzurun temsilcisi olarak gönderilmiştir. Hz. Muhammed (sas), hayatı boyunca barışa yönelik çaba içinde olmuş ve davranışlarıyla da bunu göstermiştir. Örneğin, gençliğinde haksızlık ve adaletsizliklerin önüne geçmek için Hılfu’l-Fudul (Erdemliler Birliği) adlı barış teşkilatında aktif olarak görev almıştır. Günümüzde Birleşmiş Milletler ve uluslar arası örgütler ise dünyadaki haksızlıklara karşı sessiz kalmakta, âdeta barışın değil savaşın tarafını tutmaktadır.
- Hz. Peygamber kan davalarını yasakladı. Günümüzde Afrika’da ve diğer bazı bölgelerde kabileler arası savaşlarda binlerce kişi ölmektedir.
- Medine’deki Yahudilerle vatandaşlık antlaşması yapıldı, ilk yazılı anayasa oluşturularak bir arada yaşama tecrübesinin ilk örneği oluşturuldu. Böylece o, insanlar arasında inanç, düşünce, mal ve can güvenliğini sağlamıştır. Günümüzde bu husus söylemde olmasına rağmen eylemde ne yazık ki uygulanamamaktadır.
- Hz. Peygamber her zaman barışa önem vermiştir. Kabe hakemliği olayında, kabileler arasında çıkmak üzere olan kavgayı önlemiş ve getirdiği çözüm ile tarafları barıştırmıştır. İslam’ın ilk geldiği yıllarda gerek kendisine, gerek inananlara Mekkeli müşrikler eziyet ve işkence etmişti. Ama yıllar sonra Mekke fethedildiğinde Peygamberimiz, Müslümanlara zulmeden Mekkelileri affederek kendisine yakışan davranışı sergilemiştir. Böylece bir barış elçisi olduğunu göstermiş ve toplumsal barışa hizmet etmiştir.
- Hz. Peygamber savaşı son çare olarak tercih etmiştir. Savaşlarda can ve mal kaybını asgarîye indirmek için gayret sarfetmiştir. Günümüz dünyasında ise bazen diğer yollar denenmeden acele edilerek savaşa karar verilmekte ve kanlı savaşlar yaşanmaktadır.
Abone
Giriş yap
0 Yorum