Menü
Mehmet Ayas
Mehmet Ayas
Hz. Peygamber’in (sas) Hadislerinde Eğitim Anlayışı
Eylül 25, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

Hz. Peygamber’in (sas) üstlendiği tebliğ görevi ona hayat boyu öğretim görevini de yüklemişti. O, yeni dinin sadece bir tebliğcisi değil aynı zamanda öğreticisi idi. Toplumuna yeni bir kimlik inşası için görevlendirilmişti. O, kendisini bireylerin inançlarını, ibadetlerini, ahlâkî tutumlarını, sosyal yaşamalarını vb. konuları yeniden düzenlemek üzere görevlendirilen bir muallim[i] (öğretmen) olarak tanımlamaktaydı. Nitekim Hz. Peygamber efendimizin bu vasfına Kur’ân-ı Kerimde de işaret olunmuştur (Bakara 2/129; Âl-i İmrân 3/164; Cuma 62/2. 9). Eğitim- öğretim işi basit bir uğraşı değildir. Öncelikle muhataplarınızla olumlu bir iletişim kurmanız gerekir. Bunun içinde muhataplarınızı tanımanız ve insan fıtratından anlamanız lazımdır. Hz. Peygamber’in (sas) muallimliği konusunda ashâbının ifadelerine[ii] bakıldığında ve 23 yıllık peygamberliği süreci takip edildiğinde başarılı bir öğretmeni görmekteyiz.

Hz. Peygamber (sas) efendimizin “üsve-i hasene” (Kalem, 68/4; Ahzâb, 33/21) olması sebebiyle onun öğretim işlerinde takip ettiği yol, yöntem, teknikleri bilmek ve insanlar ile olan iletişimindeki tutumlarını öğrenmek bugün Hz. Peygamber’in (sas) sünnet-i seniyyesini yaşatmak ve insanlara faydalı olmak isteyen her mü’minin bilmesi ve uygulaması gereken bir husustur. Bu sorumlulukla birlikte günümüz eğitim bilimlerinin, bireyin eğitim ve öğretiminde ortaya koyduğu bilimsel gerçeklerden de haberdar olmak bunları yüzyıllar öncesinde Hz. Peygamber’in (sas) öğretim ilkeleri ile birleştirmek “emr-i bi’l-maruf nehy-i an’il-münker”  şuuruyla bezenmiş her inanan için önemli bir beceri olacaktır.

Hz. Peygamber’in (sas) bu önemli vazifesini ifade ettikten sonra onun bu işlevi nelere dikkat ederek yerine getirdiğini; yine onun hadislerinden ve ashâbının onun hakkında ifade ettiklerinden yola çıkarak ortaya koymak gerekir. Peygamber efendimiz ilk emri “Oku!” (Alak, 96/1) olan bir vahyin muhatabı olarak eğitimi, ömür boyu devam eden, insan yaşadıkça bitmeyecek, sürekliliği olan bir işlev olarak görmektedir.[iii] Nitekim Hz. Peygamber (sas) eğitimi, hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgulamış; “İnsanlar iki gruba ayrılır: Öğreten ve öğrenenler. Bu ikisinin dışında kalan kimselerde hayır yoktur.” buyurmuştur (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-kebîr, 10/201).

Hz. Peygamber’in öğretiminin temelinde sevgi, saygı ve merhamet vardır. Muhatabınıza olan güzel yaklaşım sayesinde karşınızdakinin ruhuna dokunabilirsiniz. Zoraki olan, bir de şiddetin içinde yer aldığı bir öğretim şekli hiçbir zaman öğrenmede sürekliliği sağlamamıştır. Kur’ân-ı Kerim’de bu durum çok açık biçimde ifade edilmektedir: “Sen onlara sırf Allah’ın lütfettiği merhamet sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever.” (Âl-i İmrân 3/159). Nitekim Peygamber Efendimiz’in öğretiminde sevgi, şefkat, merhamet ve saygının en temel ilkeler olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz. Muhataplarına sevgi, merhamet ve güzel sözlerle yaklaşıyordu. Kaba ve sert mizaçlı değildi. Hz. Peygamber, yanında yıllarca bulunan Enes b. Mâlik’e bir kez dahi “öf! ” bile dememiştir (Buhârî, “Edeb”, 39; Müslim, “Fadâil”, 51). Onun bu tutumu, çevresinde olan herkese aynı biçimde yansımıştır. Baba şefkatiyle (Ebû Dâvud, “Tahâret”, 4; Nesâî, “Tahâret”) ashâbına bir şeyler öğretmenin derdinde olmuştur.

Eğitimde 2 temel yaklaşımın insanlık tarihi boyunca uygulana geldiğini görmekteyiz. Bunlar anlatım ve soru-cevap metotlarıdır. Günümüzde zenginleşen eğitim-öğretim metotları arasında bu yaklaşımlar önemini korumaktadır. Hz. Peygamber’in (sas) de sîretini incelediğimizde onun eğitim-öğretim faaliyetlerinin merkezinde de bu iki yaklaşımı görmekteyiz. Bu iki yaklaşımın Hz. Peygamber’in farklı öğretim teknikleri ile birlikte uyguladığını da hadislerinden çıkartmak mümkündür. Hz. Peygamber’in öğretim anlayışını bu iki yaklaşımı temele alarak, bunları öğretimde nasıl kullandığını görmekte fayda vardır.

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Psiko-Sosyal Açıdan Güvenin Yitimi...
Ferhat Kardaş
Meçhulden Maluma Bir Sefer: “Öz”ün Muhasebesi...
Muhammed Ali Alioğlu
Teknolojinin Bilinen ve Bilinmeyen Karanlık Yüzü...
Sadi Özgül
Müslüman Toplumlarda Eleştiri ve Öz Eleştiri İhtiy...
Mahmut Hakkı Akın
İktidar Müslümanlığı Gölge Yanıyla Yüzleşmeden…...
Nihal Bengisu Karaca
RÖPÖRTAJLAR
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
“Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir."...
Hidayet Oğuzhan
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
Göstermenin Mesuliyetinde Sinemanın Örnekliği...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
Habib-i Neccâr’ın Gözyaşları
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
Afrâ bint Ubeyd Yüzlü Kadınların Zamanından…...
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Takvâ Sahiplerinin Öncüsü Hasan Basrî...
Beyza Durna
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x