İnsan Onuru
Dr. Necdet Subaşı
Onur kavramı her şeyden önce insan merkezli bir kavram. Varlık dünyasındaki yeri ve statüsü esas alındığında insana, hangi kontekstten bakılırsa bakılsın -bu dinî/teolojik bir çerçeve de olsa felsefî/entelektüel çerçeve de olsa- pek değişmiyor. Onur, insanın bizatihi insan olmasının bir sonucu. Esasen onur kavramının insan olarak yaratılmış olmakla mı yoksa hayat akışı içinde kazanılmış yetkinlik ve yeterliliklerle mi elde edileceği konusunda hemen her iddiayı temellendirecek dinî ya da felsefî argümanlara ulaşmak mümkün. Öte yandan insan olmanın tanımı, örneğin herhangi bir vecibeler dünyasındaki sorumluluk bilincini hissetmekle ilişkili olarak tanımlandığında o dünyanın dışında kendine bir yer bulmaya çalışanların konumu açıkta kalıyor.
Pek çok dinî gelenekte insanın şeref ve haysiyeti varoluşsal bir statü içinde ele alınıyor. Örneğin İslâm tasavvur zincirinde insanın, “Allah’ın halifesi” olarak yaratıldığı, “meleklerin kendisine secde ettiği” ve “eşref-i mahlûkat” olarak tebcil edildiği, “zübde-i âlem” olarak tasavvur edildiği” sıkça tekrarlanan ve bilinen bir ..