İSLÂM DAVETÇİSİ İLE MİSYONERİN FARKLILIKLARI
EMRE DİNÇ
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden
ve kötülükten meneden bir topluluk bulunsun.
İşte kurtuluşa erenler onlardır.”
(Âli İmran, 3/104)
“İslâm geleneğinde dinin insanlara duyurulması ve tanıtılmasına ‘tebliğ’ ve ‘davet’, bu faaliyeti üstlenen kişiye ‘tebliğci’ denilmektedir. Ancak Hıristiyanlıktaki misyon ve misyonerlikle İslâm’daki tebliğ ve davet anlayışı arasında derin farklılıklar bulunmaktadır. İslâmî tebliğ ve davette, yalnızca doğruların ilân edilip insanlara duyurulması hedeflenirken (el-Mâide, 5/67; en-Nahl 16/125) misyonerlikte amaç insanların vaftiz edilip Hıristiyanlaştırılmasıdır (Matta, 28/19-20). Dolayısıyla misyonerlik, sadece Hıristiyan inancının ifade edilip duyurulmasını amaçlayan sıradan bir tebliğ olayı değil, Pavlus’un da vurguladığı gibi ‘ne yapıp edip insanların Hıristiyanlığa kazandırılması’ faaliyetidir (Korintoslular’a Birinci Mektup,