Modern Batı düşüncesinde hakikat, doğruluk veya gerçeklik kavramlarının nasıl bir anlamlandırma mantığı içerisinde anlaşıldığı meselesi, her şeyden önce modern dünyanın doğuşuyla birlikte ortaya çıkan dönüşümün anlaşılmasını gerektirmektedir. Son derece kapsamlı olan bu dönüşümü birkaç sayfa içerisine sıkıştırmak mümkün olmadığından ötürü, biz bu metinde bilimsel ve felsefî bir bağlam içerisinde kalmak suretiyle zuhura gelen dönüşümün sonuçlarından hareketle modern Batı düşüncesinde hakikat, doğruluk veya gerçeklik kavramlarının gerek zuhura gelen yeni kozmoloji anlayışı, gerekse modern düşünceye özgü hümanistik düşünce tarzına bağlı olarak nasıl içeriklendirildiğine dair birtakım temel tespitler yapmaya çalışacağız. Söz konusu tespitler bir yandan modern düşüncenin varlık, değer ve anlam ufkuna dair bir