Menü
Bahriye Kaman
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Eylül 26, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

İnsan bu dünyada oradan oraya koştururken, bir anlamda bir rolden diğer bir role koşuştur durur. Evden ebeveyn olarak çıkarsınız, işyerinize çalışan olarak girersiniz. Evden evin reisi olarak çıkarsınız, işyerine işçi olarak girersiniz. Evden işe yaramaz bir koca hissiyle çıkıp, işyerine patron olarak giriyor olabilirsiniz. Evden çamaşır makinesine çamaşırı, bulaşık makinesine bulaşığı yerleştirip akşam yemeğini fırına koyduktan, evi toparladıktan sonra işyerinde bir öğretmen, bir müdür, bir hastanede doktor, bir şirkete yönetici olarak girebilirsiniz. Hayatta hepsi vardır. Bütün gün bir rolden çıkıp yeni bir role girersiniz. Tüm bu geçişler arasında doğuştan gelen roller de vardır.  Abi, abla, hala, dayı, teyze, amca vs. olabilirsiniz. Bizim dışımızda gelişen olaylar bize roller verirken, kimi rolleri biz tercih ederiz. Hatta bu roller için çok çaba sarf ederiz. Anne ya da baba olmak isteriz ve çabalarız. Öğretmen, doktor, mühendis gibi meslekler edinmek isteriz ve bunlar için çabalarız. Hayatta bazı roller hiç çabalamadan kendiliğinden gelirken kimi roller bizim isteyerek edindiğimiz rollerdir.

Bazen de hem çok isteriz çabalarız lakin istediğimiz tercih ettiğimiz role girmeyiz, reddederiz. Örneğin anne baba olmayı isteriz fakat anne baba rolüne girmek istemeyiz. Üstelik bu rolü reddettiğimizin de farkında olmak istemeyiz.

Kimi zaman seçtiğimiz roller, yanında ilave roller getirir. Biz sadece bir insanla evlendiğimizi düşünürken “Artık ben, evli bir kadın ya da erkeğim!” derken aynı zamanda gelin, damat, görümce, bacanak olduğumuzu fark etmeyebiliriz.

“Başlarda her şey iyi görünüyordu ama artık olmuyor.” diyebilirsiniz. “Ben eltim gibi değilim; o köyden gelmiş, okumamış o yüzden kayınvalidem bana eltimle nispet yapıyor. Benim de onun gibi olmamı bekliyor!” demişsinizdir. Halbuki bütün bunlar gerçeği örten bahanelerdir. Aslında eltinizin rollerle bir derdi yoktur. Doğaçlama gelişen role giriyor ya da bilinçli bir evlilik yaparak kayınvalidesinin karşısında sadece gelin olabileceğini anlıyordur. Belki de siz, şehirli ve okumuş biri olarak gelin rolüne girmeyi reddediyor olabilirsiniz ya da gelin olmaya yeni yorumlar getirmek de istiyor olabilirsiniz, yahut gelinliğin kitabını yeniden yazmak istiyor olabilirsiniz. Bütün bunlar için önce gelin rolünü kabul etmeniz gerekir. Önce yemek yapar aşçı olursunuz sonra o yemeği yorumlarsınız. Bir konuya hakim olmadan, o konunun içine girmeden konuya dışardan bakarak o konuda yorumlar yapamazsınız. O halde rolü reddediyor olabilirsiniz.

Hakim olmak da, yeni yorumlar katmak da, kitabı yeniden yazmak da bilinçle olur. Bilerek ve isteyerek, bilgi edinerek, öğrenerek olur. Öğrenmek, eğitim işinin tarihinden başlarsa bilgiye hakimiyet olur, değilse bilmişlik olur.

47 yıllık evli bir teyzeyle birkaç görüşmeden sonra eşiyle de görüşmek gerekiyordu. Teyze çok mutsuz ayrılmayı kafasına koymuştu. Amca hiç öyle görünmüyor gayet mutluydu. Eşini uzun uzun dinlediğim amcanın anlattıklarında bir eksik vardı. Amca da anlatıyordu lakin uzaktan sanki yaşamamış da izlemiş gibi. Amca aslında hiç evlenmemiş koca rolüne hiç girmemişti. Amca hiç okula gitmemiş ama başarılı bir iş hayatı olmuştu.  Birçok insana istihdam sağlıyordu. Her şeyi o bildiği için sürekli olması gerekenleri anlatıyor dışardan sanki “tanrısal” bir ifadeyle olaylara yorum yapıyordu. Bunun nesi ilginç diyebilirsiniz. Haklısınız bir sürü insan sadece yorum yaparak köşe yazarak hayatını kazanıyor. Düşünürler, filozoflar yorum yapıyor. Hayata karşı yorum yapmanın neresi ilginç olabilir ki? İnsan ancak içinde olmadığı olaylara yorum yapar. Yani dahilden değil de hariçten baktığında yorum yapar. Evlilikse iki kişi arasında yapılır. Birisi yaşadıklarını anlatırken diğeri bunları sadece izliyor ve yorum yapıyorsa bu evlilik olamaz. Bizim amca 47 yıldır evli olduğunu iddia etmiş ama hiçbir zaman ispat etmemiş görünüyordu. Çok bilen amcamızın bu durumu anlaması o kadar kolay değildi. “Amca sen hiç evlenmemişsin!” dediğimde de anlamadı. Sürekli eşinin eksiklerinden dem vurmaya başladı. “Amca burada değiliz, önce seni evlendirmemiz lazım.” diyordum fakat amca kendini evli zannettiği için beni duymuyordu. Birkaç görüşme sonra amca anlamasa da kabul etti.

Kimileri bazı rollere, kimileri hayattaki bütün rollere dışardan bakar. Bazı rollerin neresinden baktığınız çok önemli olmayabilir. Siz girmezseniz, bir başkası gelir ve o role girer. Fakat birisi, sizi karısı zannederken değilseniz. Birisi, sizi kocası zannederken değilseniz. Birileri, sizi annesi zannederken değilseniz. Birileri, sizi babası zannederken değilseniz bu hakka girer. Sizi bir şey zannedenlerin hakkına girmiş olursunuz.

Bazen eşinden şikâyet eden kadın çok zorlandığını, tam vazgeçecekken eşinin çocuklarıyla arasının çok iyi olduğunu görünce düşüncelerinin değiştiğini söyler. En azından iyi bir babadır. İyi bir koca değil ama iyi bir baba olduğu için sabretmek istediğini fakat sabrederken destek almak istediğini söyler. Bir insan her konuda çok iyi olamaz. Bazı konularda çok iyi olabilirken, bazı konularda biraz geride, biraz eksik kalabilir ya da hiç girmeyerek kendini rolün dışında tutabilir. Birçok rolün yeri doldurulabilirken anneliğin ve babalığın yeri asla başkası tarafından doldurulamaz. “Ne yapalım canım, adamın kapasitesi bu kadarsa ne yapsın?” derseniz. O zaman “Çocuk yapmasın!” derler. Çünkü rolleri nitelikler belirler. Sizin çocuk yapabilme niteliğiniz varsa ebeveyn rolüne girme potansiyeliniz de var demektir.

Nitelikler doğuştan, yaratılıştan, fıtrattan gelir. İnsanın doğasında olan onun niteliğidir. Bir insan kız bebek olarak dünyaya gelmişse, kadın olma niteliğine sahiptir. Kadınsa anne olma potansiyeline sahiptir. Bir diğeri erkek olarak dünyaya gelmişse, bu dünyadaki rolü erkek olmaktır. Erkek olmuşsa baba olma potansiyeli vardır.

Nitelikler doğuştan ve doğalken roller bilinçlidir. Anne ve babalığı nitelik olarak ortaya koyar içine bilinç katmazsanız role giremezsiniz. Role girmek için bilgiye ihtiyaç vardır. Bazı roller için eğitim almanıza gerek yoktur. Hayat bu işi de kolaylaştırmış, önünüze sunmuştur. Evlilik rolüne girmeniz için anne babanızın yakın çevrenizin evlilik ilişkilerine bakarak “Hayır! Ben eşime bu şekilde davranmamalıyım ya da evet bu çok güzel hareket, ben evlendiğimde eşime bunu mutlaka yapmalıyım.” demiş olmalısınız. Yahut kendi anne babanızın size ve kardeşlerinize olan tavır ve davranışlarından yola çıkarak “Hayır! Ben çocuklarıma asla böyle yapmayacağım ya da bu beni çok mutlu etti ben de ilerde çocuklarıma bu şekilde davranacağım.” demiş olmanız gerekir. Zira düşünmüş olmazsınız. Üzerinde düşünmediğiniz eylem, bilinçli bir eylem olmayacaktır. Gelişine yaşarken bir de bakmışsınız aslında hiçbir şeyi bilinçli yapmamış olursunuz. Sizi silkelemek adına söylenenler, sizi kırıp dökebilir. “Ben ne yaptım ki!” dersiniz. Evet zaten sorunda budur. Siz üzerinize aldığınız rol adına hiçbir şey yapmamışsınızdır.

Nitelik doğuştandır. Farkında olmadan ortaya koyarsınız. Nitelik kendini saklayamaz tutamaz. Ancak bilinçli farkındalıkla siz onu ortaya çıkarmaz ve içinizde tutabilirsiniz. Kendinizi özgür bırakırsanız nitelikleriniz de kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Fakat roller öyle değildir, role bilinçli girmeniz gerekir. Kadın olarak doğduğunuz halde kadın rolüne girmez, onu reddederseniz nötr ol(a)mazsınız erkekleşirsiniz. Erkek olduğunuz halde erkek rolünü öğrenip girmezseniz siz de nötr ol(a)mazsınız kadınlaşırsınız. Her şey varlığını zıddına borçludur. Doğuştan gelen niteliklerin içine akıl karıştırıp onun hakkını verebileceğimiz gibi yine niteliklerimize akıl karıştırarak onu karşıt role kaydırabiliriz de.

Anne-baba rolüne girmez reddederseniz sizin dünyaya getirdiğiniz çocuklardan biri size de kendine annelik-babalık yapmak durumunda kalabilir. Siz bir işyerinde verilen yöneticilik görevini reddederseniz birisi gelir ve bu rolü sizden alır. Siz kadın ya da erkek olarak cinsiyet rolünü kabul etmez reddederseniz karşınızdaki kişinin hayatına sizin yerinize başka bir kadın ya da erkek girebilir. Siz insan olmanın gereğini yerine getirmezseniz sizin yerinize birisi gelip sizin insanlığınızı devralmaz. İnsanlıktan çıkan kişi ancak hayvanlaşabilir. Bir insan kul olmayı reddederse onun yerine biri gelip kulluk yapmaz. Kul olmayı reddeden insan “tanrılaşmak” rolüne bürünür.

Bazen de bilinçli seçtiğimiz roller için bilinçli nitelikler gereklidir. Akademik anlamda yeterlilik ve uzmanlık gibi. Müdür olma niteliğine sahip olduğunuz için terfi etmiş fakat işçi gibi davranıyorsanız işçiniz size müdürlük yapmaya başlayacaktır.

Haddini bilmek bilinç gerektirir. Üzerinde düşünür ve haddinizi hududunuzu sınırlarınızı siz kendiniz çizersiniz. Sınırlarınızı çizemezseniz hayat boyu sınırlara girer, sınırlarınıza girilmesine izin verirsiniz. İnsan düşünmediği takdirde insan bile olamaz. İnsan olmak ilk niteliktir. Diğer bütün canlılardan ayrılan bir yanımız var ki o da düşünerek yaşamak. Akletmek, aklı kullanmak, akılda tutmak… Niteliği role dönüştürmek insanı insan yapan en önemli akıl işidir. Diğer canlılar sadece niteliklerini yerine getirirken, insan kendi niteliklerine de diğer canlıların niteliklerine de anlam katar. Anlam düşünceden beslenir.

İnsanı insan yapan gördüklerine, duyduklarına, yaşadıklarına yüklediği anlamlardır. İnsan bir anlamı olsun diye çabalar durur. Anlamı içinde taşıdığı niteliklerde değil dışarda aradıkça bulamaz. Bulamadıkça agresifleşir ve saldırır. İnsanın savaşı bu sebeple kendisiyledir. İnsan nitelikleriyle savaşır. Rolleriyle savaşır. Savaştıkça kendinden uzaklaşan insanı kendine getirmek kendisiyle barıştırmak için bizimki gibi meslekler oluşur. İnsanın kendisiyle, sahip olduklarıyla barışmaya yanaşmaması onu insan rolünden uzaklaştırır. İnsan olmasını zorlaştırır. İnsan olmakla barışık olmayan biri kulluğuyla da savaş halinde olacaktır. İnsan insan olmayı bırakır, insan olmaktan çıkarsa hayvanlaşır. Kadın, anne olmaya yanaşmazsa annelik rolü çocuğa kalır. Erkek, kendi rolüne girmezse kendisinin dişiliğe kaymasının yanın sıra erkek rolüne girebilen birileri mutlaka bulunur. Fakat insan kulluğuyla savaşır ve bunu kabul etmezse “tanrı”laşır. Çünkü kulluğun karşılığı tanrılıktır. Dünyevî hiçbir role girmeyen insan dünyaya, hayata, olaylara tanrısal bir noktadan bakar ve tanrısal bir bakışla değerlendirir.

İnsan olmak bir taraf olmaktır.

Kadın ya da erkek olmak bir taraf olmaktır.

Anne ya da baba olmak bir taraf olmaktır.

Kimileri her şey olmak ister. Hiçbir şeyi kaybetmek istemez.

1 1 Yorum
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Şahitliğin Hakkını Veren Şehir: Gazze...
Recep Songül
Şehit ve Şahit İlişkisi
İbrahim Hanek
Şahitlik ve İhsân
Murat Kaya
Seyr u Sülûk Bir Şehâdet Arayışı mıdır?...
Hamit Demir
İlâhî Şahitlik
Yavuz Selim Göl
RÖPÖRTAJLAR
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
“Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir."...
Hidayet Oğuzhan
“Eğer insanım diyorsanız, Doğu Türkistan bir insan...
Seyit Tümtürk
“Gazze’de yaşananlar, Batı’nın dünya kamuoyundan, ...
Derda Küçükalp
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
Göstermenin Mesuliyetinde Sinemanın Örnekliği...
Abdülhamit Güler
Perdedeki Kimin Afeti, Felaketi, Kıyameti!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
Habib-i Neccâr’ın Gözyaşları
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
Afrâ bint Ubeyd Yüzlü Kadınların Zamanından…...
Rumeysa Döğer
Bütün Şehit Annelerine: Sümeyra Bint Ubeyd Teselli...
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Takvâ Sahiplerinin Öncüsü Hasan Basrî...
Beyza Durna
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x