Medine’de 34 (654) yılında Hz. Osman’ın halifeliğinin son dönemlerinde doğmuştur. Ailesi hakkında çok bir bilgimiz bulunmamakla birlikte babası Yesar’ın iran asıllı bir köle ve Müslüman olduğunu biliyoruz. Süleyman b. Yesar’ın kardeşleri de köledir.
Süleyman b. Yesar peygamberimizin eşi Meymune ya da ümmi seleme annelerimizden birinin mukadder kölesidir. Ama yapılan araştırmalara göre ümmi seleme annemizden daha çok hadis rivayet ettiğinden o annemizin kölesi olduğunu düşünüyoruz.
Hayatıyla ilgili çok bir bilgimiz yok çünkü hicri birinci asırda yaşayan alimlerin bir mezhebi olmadıysa. Ya da talebeleri o alimi çok çok anlatamadıysa biz bu alimlerin hayatlarını çok iyi bilemeyiz. Süleyman b. Yesar da onlardandır.
Azat olduktan sonra Medine’de yaşamaya devam edip, oradaki sahabelerden de hadis rivayeti ve ilim almıştır. Birçok hadis rivayetinde bulunmuştur. Malik b. Enes Süleyman b. Yesar hakkında “bu beldede (Medine’de) sünneti en iyi bilenlerden biri idi.” demiştir. Bugün neredeyse açtığımız çoğu kitapta onun rivayetlerine rastlarız.
Peygamberimizin hanımlarından birisinin kölesi olduğundan hanımlarının yanına rahatça girip çıkabiliyordu. Bu sayede onlardanda birçok ilim alma imkanına sahipti.
Fetva heyetinde de yer almış ve elde edilen bilgilere göre mükerrerleriyle birlikte fetvaları 182 adettir. Bunlardan birkaçı şöyledir:
-Hurmalar daha ağaç dalında iken satılması caizdir.
-kusurlu bir mal sadaka olarak verilemez.
Buraya kadar ilmi kişiliği ve ailesi hakkında bilgi vermeye çalıştığım Süleyman b. Yesar’ın birazda takvasından bahsetmek istiyorum
Yüz güzelliği çok güzeldi o yüzden bir sürü haram teklif alır ama o uzak dururdu. Hatta ona 2. Yusuf yada Yusuf yüzlü diyenlerde vardı .Yani iffetine çok düşkündü. Ticaretle uğraştığı zamanlarda bir gün arkadaşıyla ebva ya bir çadır kurmuşlardı. İş arkadaşı iş için dışarı çıktığı bir zamanda çadırın kapısında bir kadın belirdi. Bu kadın da o bölgede güzelliği ile bilinen bir kadındı. Süleyman b. Yesari görüp ondan çok etkilenmiş onu elde etmek istemişti. Kadın Süleyman b. Yeser’a cilve yapmaya başlayınca Süleyman ilk başta anlamadı yiyecek bir şeyler istediğini dusundu ve ona bir şeyler uzattı. Kadın açıktan zina teklifinde bulununca Süleyman neye uğradığını şaşırdı ve öyle bir feryad etti ki kadın ne olduğunu anlayamadı ve oradan koşarak uzaklaştı.
Zinanın çok müsait olduğu kimsenin göremeyeceği bir yerde, karşısında bu kadar güzel bir kadın olmasına rağmen Süleyman şeytanın bu oyununa gelmemişti. Süleyman başını ellerinin arasına alıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Bu sırada arkadaşının işi bitmiş çadıra gelmişti. Onu bu halde görünce ne olduğunu sordu. Süleyman olanı biteni anlatınca arkadaşı
-ne güzel işte niye ağlayıp durursun? Rabbinin seni böyle bir çirkinlikten koruduğu için şükretmelisin dedi.
Süleyman:
-O kadın benim hangi hareketimi gördüde bana böyle bir teklifle geldi ben o gösterdiğim davranışı düşünür ona ağlarım dedi.
Bunu duyunca arkadaşıda ağlamaya başladı bunu geren Süleyman sen niye ağlıyorsun dedi.
Arkadaşı:-İyiki bu imtihana ben tabi tutulmadım olur ki kaybederdim. Demekki Allah sana güzelliğin kadar iffet vermiş iffetin kadarda iman vermiş dedi.
Süleyman b. Yesar bu olaydan sonra Medine’ye gitti ve orada bir rüya gördü
Rüyasında Hz. Yusuf ona sesleniyordu “ gel benim iffetli kardeşim sana sarılayım senin bu halini çok beğendim güzelliğinde kendine göre bir imtihanı vardır sende benim gibi bu imtihanlar tabi tutuldun. Sen kazananlardan oldun. Tebrik ederim seni. seni bütün sema halkı konuşuyor”
Bir rivayete göre 107 (725) de vefat ettiği söylenmektedir.
Allah onlardan razı olsun bizede onların hayatlarından ders alabilmeyi nasip etsin.
🥹çok guzel ve bilgilendirici bir yazı
Allah razı olsun