Menü
Semra Külekçi Öztürk
Semra Külekçi Öztürk
Teknoloji-Sağlık İlişkisi
Eylül 25, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

Sağlık Teknolojileri ve Teknolojinin Beden Sağlığı Üzerine Etkileri

Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte diğer yaşam alanlarında olduğu gibi sağlık alanında da önemli gelişmeler katedilmiştir. Peki teknoloji dediğimizde tam olarak neyi kastediyoruz? Sözlük anlamı “insanın maddi çevresini denetlemek ve değiştirmek amacıyla geliştirdiği araç ve gereçlerle bunlara ilişkin bilgilerin tümü” olarak belirlenen teknoloji sözcüğü önüne aldığı kelimelere göre birçok alana adını vermiştir. Sağlık özelinde bakacak olursak nanoteknoloji, genetik, bilişim teknolojileri, nöro-teknolojiler, robotik işlemler ve yapay zeka uygulamaları sayesinde sağlık hizmetleri şekil değiştirmeye başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü sağlık teknolojisini “Bir sağlık sorununu çözmek ve yaşam kalitesini geliştirmek amacıyla geliştirilen organize bilgi ve becerilerin, cihazlar, ilaçlar, aşılar, işlemler ve sistemler şeklindeki her türlü uygulaması” şeklinde tanımlamıştır. Tıp teknolojisinin kanser, kalp damar hastalıkları ve metabolik bozukluklar başta olmak üzere diğer tüm hastalıkların tanı ve tedavileri üzerindeki olumlu etkileri insan ömrünün uzamasını sağlamıştır.

Tarihi sürece bakacak olursak insan faktörünün ön planda olduğu tıbbî uygulamalar yerini teknolojik uygulamalara bırakmıştır. Yirminci yüzyılda asepsi koşullarının, anestezi ve ameliyat sonrası bakımın gelişimi ile birlikte cerrahi alanda dramatik ilerlemeler gerçekleşmiştir. Son 50 yılda ise kamera ve görüntüleme sistemlerinin hızla gelişmesi hastalıklara yaklaşımda köklü değişikliklere neden olmuştur. Özellikle endoskopik ve laparaskopik işlemler devrim niteliğinde keşiflerdir. Bu yöntemlerle ameliyatlar daha küçük müdahalelerle düşük komplikasyon oranları ve minimal ağrı ile yapılabilir hale gelmiştir. Yaklaşık 20 yıl önce gündeme gelmeye başlayan robotik cerrahi sistemi ise aklın sınırlarını zorlayan bir buluştur. Bu yöntem ile cerrah ayrı bir konsolda ekran, düğme ve kollar yardımıyla ameliyat masasındaki hastaya dokunmadan uzaktan ameliyat yapabilmektedir.1

Bilim ve teknoloji birlikte çok sık kullanılan iki kavramdır. Bilim teknolojiyi doğurmaktadır, bilim daha çok bilim üretmek için doğurduğu teknolojiyi kullanmaktadır, bilimin gelişmesi ise teknolojinin de gelişmesini sağlamaktadır.2 Bu bağlamda bilişim teknolojilerindeki yenilikler bir yandan bilgi üretimini arttırmakta diğer yandan da var olan bilginin kullanımını yaygınlaştırmaktadır. 2019 yılı sonunda patlak veren Covid-19 pandemisi tarihteki pandemilerden çok farklı bir seyir izlemiştir. Teknolojik ulaşım araçları ile uluslararası seyahatlerin çok hızlı ve yaygın olması sadece birkaç hafta içerisinde vakaların dünyaya yayılmasına neden olmuştur. Bu süreçte bilgi üretimi ve paylaşımı o kadar hızlı olmuştur ki hastalıkla mücadele nerede ise her gün güncellenmiştir. Sık kullanılan bir uluslararası bilimsel makale arama motorlarına “Covid 19” anahtar kelimesi ile arama yaptığımızda 258553 tane makale taranmaktadır. Bilimsel veriler ışığında başlayan aşı çalışmaları ise hızla tamamlanarak ilk aşı 2020 yılı sonunda uygulanmıştır.

Modern tıp, karmaşık klinik problemlere çözüm üretmek için gereken çok sayıda bilgiyi edinme, analiz etme ve uygulama zorluğu ile karşı karşıya kalmıştır. Bir makinenin akıllı insan davranışını taklit etme kabiliyeti olarak tanımlanan yapay zekâ, genellikle insan zekâsını gerektiren, insan öğrenmesini, hafızasını, analizini ve hatta yeniliğini simüle etmek için bilgisayarları kullanan, hızla gelişen bir bilgisayar bilimi alanıdır. Tıbbî yapay zekânın gelişimi, klinisyene bir tanı formülasyonu, tedavi kararlarının alınması ve sonucun öngörülmesinde yardımcı olacak yapay zekâ programlarının geliştirilmesi ile mümkün olmuştur.3 Bütün bu gelişmelere rağmen sağlık hizmetlerinde insan faktörünün baskın bir parametre olması öngörülebilir gelecekte insan sağlığının tamamen robot doktorlara bırakılmasını pek mümkün kılmamaktadır.

Yeni tıp teknolojilerinin asıl amacı hastalıkların tanı ve tedavisini sağlamak olsa da gelişen teknolojilerin hızla ve kontrolsüz bir şekilde kullanıma girmesi amacına uygun olmayan şekilde tüketilmelerine ve pek çok etik soruna yol açabilmektedir. Hasta güvenliği sorunları, kaynakların adil kullanımı sorunları ve normallerin değişmesi en önemli etik problemler arasındadır. Söz konusu etik sorunların hiç birisi teknolojinin kendisi ile ilgili olmayıp, onu kullananların bilgi, tutum ve becerilerinden kaynaklanmaktadır. Yeni teknolojilerin özellikle ilk kullanım dönemlerinde bilgi ve beceri eksikliğine bağlı olarak ölümlere kadar gidebilen önemli komplikasyonlara neden olabildikleri görülmüştür. Örneğin illk olarak 1957 yılında kaygı ve uyku bozukluklarında kullanılmaya başlanan Talidomid denen ilacın zamanla ağır doğum kusurlarına neden olduğu anlaşılmıştır. Bu ilacın 4 yıl içinde Avrupa’da piyasadan kaldırılmasıyla birçok ülkede daha fazla ilaç düzenlemesi ve izlenmesi gündeme gelmiştir. 4 Travma, kanser ve diğer birçok hastalıkta tanı ve takipte çok sık kullanılan bilgisayarlı tomografi 1972 yılında rutine girmiştir. Çekimlerinde kullanılan x-ışını belirli dozun üzerinde alındığında vücuda zararlı etkilere yol açabilmektedir. İlk nesil tomografilere göre günümüz tomografi cihazları daha az radyasyon kullanarak görüntü alabilmektedir. Kâr/zarar kavramı doktorların güncel pratiğinde sıklıkla kullandıkları temel prensiplerden biridir. Tetkik istenirken ve tedavi önerilirken olası yan etkiler, oluşacak maliyet gibi kavramlar kâr/zarar dengesi açısından değerlendirilerek karar verilir.

Toplumun varlıklı ve güçlü kesimleri yeni teknolojilerin kullanımı konusunda daha ayrıcalıklı olduğundan adil bir paylaşım söz konusu olmamakta, bu da yeni insani ve sosyal sorunlara yol açabilmektedir. Bazı yeni teknolojik gelişmeler ise hastalık tedavisi dışında kozmetik ve estetik alanlarda kullanılabildiğinden bireysel normları değiştirmekte ve toplumda bu yönde bir eğilimin arttığı görülmektedir. Hiçbir sağlık problemi olmayan bireyler daha zeki, daha güzel, daha sağlıklı olmak için basit ilaç kullanımından ileri cerrahi operasyonlara kadar birçok tıbbî müdahaleyi göze almaktadırlar.

Teknolojinin sağlık üzerinde etkilerinden bahsederken akla ilk gelen üzerinde durduğumuz sağlık teknolojileri olsa da teknolojik gelişmelerin hemen hemen hepsinin insan sağlığı üzerinde olumlu etkilerinin yanında olumsuz etkileri mevcuttur. Sağlık kavramı beden, ruh ve sosyal yaşamı kapsadığı için bu üç parametreyi doğrudan ve dolaylı etkileyen her türlü gelişmenin insan sağlığı üzerinde etkileri mevcuttur. Son yüzyılda sanayileşmenin ve nüfusun artışı ile doğru orantılı olarak artan enerji ihtiyacı, alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarını gündeme getirmiştir. Petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlarının giderek tükenmesi ülkeleri nükleer enerji santralleri kurmaya yöneltmiştir. Nükleer enerji temel olarak atomun parçalanması ile üretilmektedir. Bu tepkime sırasında canlılar üzerinde çok zararlı olabilecek radyoaktif madde salınımı olmaktadır. Gerekli önlemler alınmazsa veya olası nükleer kazalarda etkisi yıllarca sürecek olan insan ve diğer canlı türleri üzerinde hayatı tehtid eden etkiler görülmesi kaçınılmazdır. 5 1986 yılında Çernobil Nükleer Enerji Santralinde oluşan kaza tarihteki en büyük nükleer kazadır. Çok büyük miktarda radyoaktif madde salınımı gerçekleşmiş, şehirler tahliye edilerek otuz kilometre genişliğinde yasak bölge oluşturulmuştur. Bu kaza yaklaşık 4000 kişinin ölümüne ve yüzbinlerce kişinin hasta olmasına neden olmuştur. 6

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçilmesinde internet kullanımının etkisi çok büyük olmuştur. Bu sayede diğer pek çok konuda olduğu gibi sağlıkla ilgili bilgilere de sağlık profesyonelleri dışındaki kişilerin ulaşımı kolaylaşmıştır. Bu durumun avantajları olduğu kadar birçok dezavantajının da olduğu görülmüştür. İnternet ortamındaki bilgilerin tümünün güvenilir olmaması ve bilgi kirliliği insanların sağlıkla ilgili yanlış kararlar almasına neden olabilmektedir.

Bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla insanların bilgisayar masasında geçirdikleri süre giderek uzamıştır. Bu durum göz problemleri, ortopedik problemlere, özellikle gençlerde postür problemlerine neden olmaktadır. Bu bağlamda şirketler çalışanlarına iş sağlığı ile ilgili önlemler almaktadır, ebeveynler çocuklarının bilgisayar başında geçirdikleri süreyi denetlemektedir. Ayrıca her yerde yaygınlaşan internet ağları ve baz istasyonlarının insan sağlığına uzun vadede ne gibi etkiler yapacağına dair bilgiler oldukça sınırlıdır. Bu konu ile ilgili uzun süreli klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.

Teknolojinin Ruh Sağlığı Üzerine Etkileri

Teknolojik ilerleme sonucu insanların tüm hareketleri azalmış, ekran başında geçirilen zaman giderek artmaya başlamıştır. Televizyon, bilgisayar, tablet, telefon kullanımı özellikle pandemi sırasında hem ihtiyaçtan hem de boş kalmaktan (amaca uygun davranış ve etkinliklerin yapılmamasından) giderek artmıştır. Psikiyatri literatürüne dijital depresyon, internet bağımlılığı, beden algı bozukluğu gibi yeni hastalık ve bozukluklar girmeye başlamıştır.7 Ekran başında aşırı zaman geçirmenin ruh sağlığına olumsuz etkilerini şu başlıklar altında inceleyebiliriz:

  1. Duruş bozuklukları

Ruh ve beden sağlığı birbirinden bağımsız düşünülemez. Beden sağlığı ne kadar iyi olursa, ruh sağlığı da o yönde iyileşecektir. Ruhsal dinginlik ve bulunduğu ‘an’dan neşe duyma hali, bedensel olarak aktif olmakla doğru orantılıdır. Teknolojik ilerleme ve motorlu taşıtların kullanımı arttıkça insanlar daha fazla hareketsiz hale gelmiştir. Hareketsizlik sonucunda bedensel ve ruhsal rahatsızlıklarda artış olmuştur. Kaslar kullanılmadığı için eklemlere binen yükün artması sonucunda, eklem rahatsızlıkları artmış. Sonuç olarak kısır döngü şeklinde hareket etmek daha da zorlaşmıştır. Ağrılar ve eklem kısıtlılıkları günlük yaşam kalitesini olumsuz etkilemiştir. Hareketsizliğin kendisi de yol açmış olduğu fiziksel sorunlar da ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir. Aşırı telefon kullanımı, otururken, yürürken ve yatarken duruş bozukluklarına yol açmıştır. Somut olarak gözlemlemiş olduğumuz omurganın eğri duruşu, soyut olarak da hayata karşı sorunlara karşı dik duramamaya sebep olmuştur. Bu durumda insan hayatı sırtına binmiş bir yük gibi hisseder ve sürekli mücadele etmek zorunda olduğu bir hayat yaşayabilir. Ayrıca duruş bozuklukları her yaştan insanı bedensel algı anlamında da olumsuz etkilemiştir.

  • Zaman, para kaybı ve akademik başarısızlıklar

İnsanlar farkında olmadan ekran başında çok fazla zaman harcamakta bu da yapılacak tüm işlerini, görevlerini yapamamalarına sebep olmaktadır. Günlük ortalama süre 2-3 saatten başlayarak 8-10 saatlere kadar yükselmektedir. Çoğu zaman okula gidemeyen, işine geç kalan, çalışırken çok fazla ekran kullanımıyla, yapması gereken işlerini yetiştiremeyen çocuklar, ergenler, orta yaş hatta ileri yaşta insanlar görmekteyiz. Yine internet kullanımının çok fazla olmasıyla elektronik cihazlara, elektrik ve internet faturalarına ödenen miktarlar giderek artmaktadır.

  • Dikkat, hafıza, algı sorunları

Ruh sağlığı zihnin nasıl çalıştığı ile direk bağlantılıdır. Zihnin çalışması gece-gündüz devam eder. Amaca yönelik üretici işlerle uğraşılmadığında ve çok fazla ekrana özellikle sosyal medya gibi mecralara maruz kaldığında her şeyle ilgili olumsuz yorumlar yapar. Bu olumsuz yorumlar takıntı, kaygı, depresif düşünceler gibi birçok psikiyatrik sorunlara yol açar. Görünürde bu sorunlar olmasına rağmen, altta yatan asıl problem çözülemeyen çatışmalardır. Kişinin çatışmalarının farkına varabilmesi ve bu düşüncelerin içinden sıyrılıp onlara karşıdan bakabilmesi için fiziksel olarak harekete geçmesi en kolay yoldur. Çünkü fiziksel hareket arttığında, zihinsel hareketlilik yani, olumsuz düşünce ve yorumlar azalır. Fiziksel olarak bir adım atabilmek için beynin vermiş olduğu komutlar, beyindeki nörohormonların daha düzenli çalışmasını sağlar.  Bu da daha sağlıklı düşünebilmek demektir.

Kişinin sorunlarını alt başlıklara ayırdığımızda;

  1. Duygusal sorunlar: İsteksizlik, mutsuzluk, ağlama, endişe, duygusuz hissetme, öfkeli hissetme, gerginlik, tedirginlik, keyif alamama,
  2. Düşünceler: İyi olamayacağını düşünme, çaresiz olduğunu düşünme, sürekli karamsar yorumlar yapma, olasılıkların en olumsuzlarına odaklanma,
  3. Algısal sorunlar: İçinde bulunduğu “an”dan kopma, kendi bedenine ait değilmiş gibi hissetme, olmayan sesler duyma ya da hayaller görme, gerçek dışı düşüncelere sahip olma,
  4. Sosyal sorunlar: Toplum içine çıkmaktan çekinme, ilişkilerinde problemler yaşama, arkadaş ilişkilerinde atılganlık gösterememe
  5. Akademik sorunlar: Okul başarısızlığı, işle ilgili sorunlar
  6. Bedensel sorunlar: Sürekli yatma, aşırı uyuma ya da uykusuzluk, iştahsızlık ya da aşırı yeme, ağrılar, uyuşmalar, baş dönmesi, baş ağrısı, kulak çınlaması olabilir.

Bu başlıkların en kolay müdahale edilebilecek olanı, bedensel sorunlardır. Kişinin duygusal sorunları bir anda düzelmeyebilir. Bir anda toplum içine çıkamayabilir. Bir anda okul başarısı artmaz. Ancak yürüyüş yapmaya bir anda başlayabilir. Her gün sadece 10 dakika yürüyerek, 10 dakikalık videolar izleyip evde egzersiz yaparak, diğer tüm sorunlarına kolaylıkla odaklanmaya ve çözüm aramaya başlamak için adım atabilir. İçinde bulunduğu sorunlar ve imkanlar göz önüne alınarak kişiye yapabileceği ya da üstesinden gelebileceği hedefler koyularak başlanır. Yıllar içinde gelişen sorunları çözüme ulaştırmak küçük adımlarla başlar.

Kişi, hareket edebildiğini gördüğünde zihin de kişinin sorunlarını çözme konusunda harekete geçebileceğine ikna olur. Kişi inandığı şeyleri yapma konusunda motive olur. Gideceği yolu belirler. Odaklandığı çözüm arama davranışları sayesinde düşünceleri olumlu yönde gelişmeye başlar. Daha fazla olumlu düşünmeye başladığında ise; içinde bulunduğu, takılıp kalmış olduğu düşüncelerin farkına varmaya başlar. Düşüncelerinin farkına vardığında; bazılarının gerçek olmadığını, abartılı olduğunu ya da işlevsel olmadıklarını anlar. Bazı şeylerin düşünce olduğunun farkına varılması o sorunun çözüme kavuşturulması demektir.

Kaynaklar

1. Maza G, Sharma A. Past, Present, and Future of Robotic Surgery. Otolaryngol Clin North Am. 2020 Dec;53(6):935-941.

2. Göker A. (1995) Bilim Teknoloji Sanayi Üçlemesi ve Türkiye Üzerine Söyleşiler. Sarmal Yayınevi.

3. Russell SJ, Norvig P. (2010). Artificial Intelligence: A Modern Approach. New Jersey: Prentice Hall; Hamet P, Tremblay J. Artificial Intelligence in Medicine. Metabolism. 2017;69:36-40.

4. Encyclopedia of Women’s Health (İngilizce). Springer Science & Business Media. 2004.

5. Bodansky, D. (2007). Nuclear Energy: Principles, Practices, and Prospects. Springer Science & Business Media.

6. IAEA. (2005). Chernobyl: The True Scale of The Accident.

7. Ghaemi SN. Digital Depression: A New Disease of The Millennium?Acta Psychiatr Scand. 2020 Apr. 141:356-361; Ramphul K, Mejias SG. Is “Snapchat Dysmorphia” a Real Issue? Cureus. 2018 Mar 3;10: e2263

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Şahitliğin Hakkını Veren Şehir: Gazze...
Recep Songül
Şehit ve Şahit İlişkisi
İbrahim Hanek
Şahitlik ve İhsân
Murat Kaya
Seyr u Sülûk Bir Şehâdet Arayışı mıdır?...
Hamit Demir
İlâhî Şahitlik
Yavuz Selim Göl
RÖPÖRTAJLAR
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
“Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir."...
Hidayet Oğuzhan
“Eğer insanım diyorsanız, Doğu Türkistan bir insan...
Seyit Tümtürk
“Gazze’de yaşananlar, Batı’nın dünya kamuoyundan, ...
Derda Küçükalp
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
Göstermenin Mesuliyetinde Sinemanın Örnekliği...
Abdülhamit Güler
Perdedeki Kimin Afeti, Felaketi, Kıyameti!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
Habib-i Neccâr’ın Gözyaşları
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
Afrâ bint Ubeyd Yüzlü Kadınların Zamanından…...
Rumeysa Döğer
Bütün Şehit Annelerine: Sümeyra Bint Ubeyd Teselli...
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Takvâ Sahiplerinin Öncüsü Hasan Basrî...
Beyza Durna
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x