Hicretin altıncı yılı, Hudeybiye’de bir rüya üzerine yola çıkan Allah Resûlü (sas), varılan anlaşma sonrası yaşananlar dolayısıyla üzülmüş, ashâbına  üç kere “Burada kurbanlarınızı kesin, dönelim” demesine rağmen emrine bir cevap bulamamıştı. Çadırına doğru ilerleyen Fahri Kainat Efendimiz’e çözüm Ümmü Seleme (r.anha)’den gelecekti. “Ey Allah’ın elçisi! Emretmek yerine yapmanız, bu sıkıntıdan daha iyidir. Siz çıkın, onlarla konuşmadan işinizi yapın, saçınızı tıraş edin ve kurbanlıklarınızı kesin, onlar size uyacaklardır” demişti annemiz çözüm olarak.
Çadırdan ayrılan Hz. Peygamber (sas) Ümmü Seleme’yi dinlemiş, kurbanlıklarını kesmişti. Allah Resûlü’nün ihramdan çıktığını gören sahâbe-i kirâm da bizzat tabi olmuşlardı Efendilerine.
Böylesine feraset sahibi olan Ümmü Seleme (r.anha) validemiz risaletin Mekke döneminde zor günler geçirmiş ve sabrın sonu selamettir sırrı gereğince Allah Resûlü’yle (sas) evlenerek Hane-i Saâdete eş olarak gelmiştir. O geldiğinde Âişe validemiz: “Resûlullah (sas) Ümmü Seleme ile evlenince çok hüzünlendim. Zira onun güzelliği bize anlatılmıştı. Onu görünceye kadar nazik davrandım. Onun bize anlatılandan daha güzel olduğunu gördüm ve bunu Hafsa’ya anlattım” buyurarak Ümmü Seleme’ye dair Hane-i Saâdetteki hanımlar arasında hissedilenleri bize aktarmıştır.
Hz. Âişe (r.anha) validemizden sonra en çok hadis rivayet eden Ümmü Seleme validemiz Efendimiz (sas) ile birlikte birçok gazveye katılmış, O’nun hal ve hareketlerine dair birçok şeye şahit olmuştu. Ve şahit olduklarını evlatlarına en güzel şekilde bırakan Ümmü Seleme’nin (r.anha) dilinden Hz. Peygamber (sas):
Hz. Peygamber (sas) namazlardan sonra dua eder ve dua öğretirdi.
Ümmü Seleme (r.anha) bildiriyor: “Resûlullah (sas) sabaha yakın namazını kıldıktan sonra : “Allahım! Bana faydalı bir ilim, kabul edilecek bir amel, ve temiz bir rızık ihsan et” diye dua ederdi.”
Resûlullah (sas) bir gün Ümmü Seleme’ye(r.anha) dua öğretirken buyurdu ki: “Şöyle de: Allahım! Gecenin başlayıp gündüzün gidişi, sana edilen duaların sesleri ve namazına icabet edenlerin hürmetine beni bağışlamanı diliyorum.”
Hz. Peygamber (sas) saçını boyardı.
Osman b. Abdullah b. Mevheb, bir defasında Ümmü Seleme’yi (r.anha) ziyarete gitmişti. Ümmü Seleme (r.anha) annemiz hem ona hem de orada bulunanlara Resûlullah’ın (sas) boyanmış saçlarından kırmızı renkte bir saç çıkarıp gösterdi.
Hz. Peygamber (sas) gömlek giyinmekten hoşlanırdı.
Mü’minlerin annesi Ümmü Seleme (r.anha) şöyle buyurdu: “ Resûlullah (sas) en çok gömlek giyinmekten hoşlanırdı.”
Hz. Peygamber (sas)’in kızgınlığı yüzünden belli olurdu.
Ümmü Seleme (r.anha) Hz. Peygamber’in (sas) kızgın hali için şunları söyledi: “ Resûlullah (sas) öfkelendiğinde yüzü kızarırdı.”
Hz. Peygamber (sas) zühd ve takva sahibi biriydi.
Ümmü Seleme (r.anha) der ki: “Resûlullah (sas) yüzü solgun bir halde yanıma girince, bunun bir ağrıdan dolayı olduğunu zannettim. Kendisine: “Ey Allah’ın peygamberi! Yüzün solmuş, neyin var?” diye sorduğumda buyurdu ki: “Dün bize gelen yedi dinar yüzünden. Zira geceledik, ama hâla yatağın kenarında (infak edilmemiş bir şekilde)duruyorlar.”
Hz. Peygamber (sas) bazı günlerde yolculuk yapmayı tercih eder ve severdi.
Ümmü Seleme (r.anha) şöyle buyurdu: “Resûlullah (sas) Perşembe gününü severdi ve Perşembe günü yolculuğa çıkmak hoşuna giderdi.”
Hz. Peygamber (sas) ashabını uyarırdı.
Ümmü Seleme (r.anha) der ki: “Hz. Peygamber (sas) Eflain ismindeki bir kölemizin namazda secde ederken alnını koyacak yere üflediğini gördüğünde ‘Ey Eflah! Yüzünü toprağa buladın. (İyi bir şey yapmadın)’ buyurdu.”
Hz. Peygamber’in (sas) ibadetleri süreklilik arz ederdi.
Tabiîn muhaddislerinden Ebû Sâlih Semman şöyle dedi: Müminlerin anneleri Âişe (r.anha) ve Ümmü Seleme’ye (r.anha); “Resûlullah’ın (sas) en sevdiği ibadet hangisiydi?” diye sordum. Onlar da: “Az da olsa devamlı yapılan ibadet.” dediler.
Hz. Peygamber (sas) eşleri arasında adaletli davranırdı.
Ümmü Seleme (r.anha) rivayet ediyor: “Resûlullah (sas) ile evlendiğim zaman yanımda üç gün kaldıktan sonra O şöyle buyurdu: “Benim gözümde değerinde hiçbir azalma yok. İstersen senin yanında kaldığım bu üç günü yediye tamamlayayım. Ama senin yanında yedi gün kalırsam diğer hanımlarımda da yedi gün kalırım.”
Hz. Peygamber (sas) ashâbına tavsiyeler verirdi.
Peygamberimiz’in (sas) hanımı Ümmü Seleme (r.anha) Resûlullah’tan şu sözünü nakleder: “Biriniz Müslümanlar arasında hakim olmakla görevlendirildiği zaman öfkeli iken hüküm vermesin. Davalı olan iki taraf arasında bakarken, otururken ve işaret ederken eşit davransın. Ayrıca iki taraftan biri diğerine sesini yükseltmesin.”
Mü’minlerin annelerinin bir diğer incisi olan Ümmü Seleme validemiz her zaman ferasetli, sabırlı ve çok zarif bir kadın olarak tanınmıştır. O (r.anha) Hz. Peygamber’in (sas) vefatından sonra hiçbir idari ve siyasi faaliyete karışmamıştır. Annelerimiz içinden en son vefat eden Ümmü Seleme (r.anha) 84 yaşında iken Medine’de gözlerini yumdu ve Baki mezarlığına defnedildi.