“İnsanlığın ahlâkî, siyasî ve iktisadi bir çıkmaza girdiği bu dönemde, erdemli bir aydına düşen görevin sorumluluk bilinciyle yeni ufukları aramaya koyulması olduğunu vurgulayan manifesto türündeki bu kitap, çağımız insanını zihinsel bir hicrete, her şeyi, hatta kendisini bile inşa etmeye davet eder.”
Bu inşa, gelecek nesillerin üzerinde yürüyeceği emin ve güvenilir bir yolun inşasıdır. Bu yol; hakkın, hukukun, adaletin, gerçek demokrasinin, tevhidin ve yücelişin yoludur. Bu kitabın mesajı, gücünü geçmişten, güncelliğini günümüzün gerçeklerinden alır ve yüzünü umut dolu geleceğe çevirir. “Yeni bir dünya mümkündür” ve “kurucu iradesini beklemektedir” der. “Yüceliş” de “barış” da tevhitten hareketle oluşturulmuş ve geliştirilmiş kavramlardır. Her ikisi de tevhid anlayışının hayata yansımasıdır. Hayatı ancak bu iki kavram üzerinden açıklayabilir, her türlü kula kulluğu buradan hareketle ortadan kaldırabilir ve birliği, barışı, eşitliği ve kardeşliği de ancak böyle tesis edebiliriz.
“Barış Yurduna Hareket” adlı bu manifesto, mevcut felsefî, hukukî, siyasî ve iktisadî anlayışlara tevhid ve vahdet perspektifinden meydan okumakta; aileyi, kadını, emeği, mülkü, tabiatı, insanı ve insanlığı korumaktadır. ‘Yüceliş’ ve ‘barış’ kavramları, ortaya koyulan düşünce sistematiğinin özü olduğu gibi taşıyıcı yapı taşlarından da ikisidir. Yazar da doğal olarak felsefe ve fikriyatını bunlar üzerinden kurgulayıp geliştirmiştir.