YÜREK EMANETİ
Güneşin ilk ışıkları ile kafasını kaldıran yazar gece boyu biriktirdiği kelimelerine sevgi ile bakıyordu. Gece gözlerinin altına naif bir çizgi çekmişti. Kalemini kağıdını usulca emektar masasının üstüne bıraktı. Bir cümlesi kalmıştı ancak aradığı kelime henüz dimağına sızmamıştı. Kalktı yürüdü biraz aydınlanan odasının içinde bazen bu arayışlarının içinde kendini gezinen bir seyyah gibi hissediyordu. Elbet her insanın her canlının aradığı bir şey vardı. Onu doyuran ise kelimeleriydi. Zihninde çoğalan bu düşünceler ile bahçeye açılan kapı kolunu hafif sert bir hareketle indirdi. Güzel bir mart havası karşıladı onu. Sabahın bu saatlerinde sokaklar sadece işlerine yetişmeye çalışan, durmadan koşturan insanları ağırlamaktaydı. Bu insanlar